Günlerin içinde müminlerin en büyük günü cumadır. Hatemül Enbiya efendimiz (A.S.) şöyle buyuruyor: “Günlerin en büyüğü en faziletlisi cumadır.” Cabir bin Abdullah’tan rivayete göre Peygamberimiz (S.A.S.) bize bir hutbede şöyle dediler: “Ey insanlar! Siz ölmeden önce Allah’a tövbe edin, meşguliyetten evvel iyi işler yapmakta acele edin. Allah’ı çok anarak gizli ve aşikâre sadaka vermekle sizinle Rabbiniz arasındaki mesafeyi kapatmaya çalışın. Böyle yaparsanız rızıklanırsınız, yardım görürsünüz. Bilmiş olunki Allah Teâlâ benim bu yerimden, bu günümden ve bu yılımdan kıyamet gününe kadar Cumayı size farz kılmıştır. Kim bunu küçümseyerek yahut inkâr ederek ben hayatta iken veya benden sonra terk ederse, ister onun adil bir idarecisi olsun, ister zalim Allah onun makbul namazı da, orucu da, zekâtı da haccı da, iyiliği de yoktur. Meğer tövbe etmiş olsun. Kim tövbe ederse Allah onun tövbesini kabul eder.”
Değerli okuyucularım:
Yeryüzünde Allah’a ibadet yerleri Camiler olmasına karşılık, gökyüzünde ise sayısızca meleklerin ibadet yeri olan Beytül Mamür denilen mukaddes mekândır. Cuma günü olunca Meleklerin baş sultanı Cebrail (A.S.) Ezan-ı Muhammed iyi okur. Arkasından İsrafil (A.S.) Minbere çıkarak kıyametin koptuğunu ilan edercesine hutbe okur. Azrail (A.S.) ise, bütün meleklere imam olur. Cuma namazını kılarlar. Namaz bitince Cebrail (A.S.) derki ezan okuduğumdan ötürü kazandığım sevabın tümünü bu gün yeryüzünde ezan okuyan Muhammed (AS) ümmetinin bütün müezzinlerine bağışlıyorum.
İsrafil (A.S.) derki bu mübarek günde hutbe okuduğum için elde ettiğim sevabın yekûnunu Muhammed (S.A.S) ümmeti içinde bugün hutbe okuyan hatiplere veriyorum.
Azrail (A.S.) derki: Müminlerin bayramı olan bu günde imamlık ederek namaz kıldırdığımın sevabını yeryüzündeki Cuma namazını kıldıran Muhammed (A.S.) ümmeti içindeki imamlarına bağışlıyorum. Bunun üzerine Beytül Mamurda bulunan hutbe dinleyip Cuma namazını kılan o sayısını Allah’tan başka kimsenin bilmediği melekler ordusu hep bir ağızdan şöyle derler: Çok kalabalık bir cemaat halinde Cuma namazını kıldığımızın karşılığı olarak elde ettiğimiz sevabın tümünü Muhammed (A.S.M) ümmeti içinde bugün Cumaya gidip “Cuma Namazını kılanlara bağışlıyoruz.”
Değerli Okuyucularım:
Görülüyor ki Cuma günü Allah rahmetinin oluk oluk aktığı, adeta ilahi rahmetin cuşu huruşa geldiği bir gündür. Ayrıca Cuma günün şu hususiyetleri de vardır: insanların haftalık amel defterleri ister hayır olsun ister şer olsun bu günde Cenabı Hakka arz olunur. Duaların mutlaka kabul olunacağı eşref sat bu günün içinde saklıdır. Adem babamız Cuma günü yaratıldığı gibi, Cennetten atılışı, tövbesinin kabul oluşu da bugüne rastlar. Yine kıyamet bu günde kopacaktır.
Ayrıca Müslümanlar dini olsun, dünyevi olsun birçok güncel konuları vaiz ve hatiplerden öğrendikleri için Cuma müminler için adeta haftalık bir haber bültenidir. Bu nedenle çok önemli bir mazeret olmadıktan sonra Cuma namazı terk edilmemelidir.
Hutbemizi şu ayeti kerimenin mealiyle bitirmek istiyorum: “Ey insanlar! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah’ı anmaya koşun, alım satımı bırakın. Bilseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz bitince yeryüzüne yayılın, Allah’ın lütfünden rızık isteyin, Allah’ı çok anın ki saadete eresiniz.” (Cuma: 9-10)
Cenabı Hak cümlemizi cami ve cemaat ehlinden edip, günlük beş vakit namaza da en az Cuma kadar önem veren gayretli kullarından eylesin. Amin