Hikmetullah Demir

 İslam dünyası neden zillet içerisindedir?

Hikmetullah Demir

Yazar Peyami Safa bu konuda şu tespitte bulunuyor; “Cumhuriyet kurulduktan sonra aydınlar arasında şu tartışma başladı biz neden geri kaldık, gerilemenin nedeni acaba din midir denilerek din sanık sandalyesine oturtuldu ve gerilemenin nedeni dindir, denilerek din mahkum edildi” der. Oysa gerçekler hiçte öyle değildir. Çünkü öyle bir din düşünün ki ilk emri “OKU”, gelen ikinci ayet kalemle yazı yazmayı, üçüncü ayet ise çalışma ile ilgilidir, “Bilsinki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve ona (çalışmasının) karşılığı tastamam verilecektir.” ( en Necm süresi ,ayet :39-40). Hz. Peygamber ( S.A.S.) de şöyle buyuruyor: “ İki günü eşit olan zarardadır,” Yine buyuruyor “ Veren el alan elden, kuvvetli mümin zayıf müminden üstündür.”

O halde dinde kusur yoktur asıl suç ve hata bizdedir. Onu anlayamadık, anlatamadık ve yaşayamadık. Bir zatın dediği gibi, “Eğer biz İslam’ı hakkıyla yaşamış olsaydık garp (batı, Avrupalılar) İslam’a ( fevc fevc (grup grup)  dehalet edeceklerdi. (İslam’a gireceklerdi.) der. Ve Pakistan milli şairi Muhammed İkbal’ın dediği gibi “ İslam bütün asırların önünde. Avrupalılar Kur ‘an’ın arkasında, Müslümanlar da  Avrupalıların gerisinde yer alıyor. Yani en önde İslam, sonra Avrupalılar, onlardan sonra Müslümanlar”….Acı ama gerçek.

Yazımı şu ibretli hikaye ile bitirmek istiyorum; Ahmet Rasım Hülasatül İtibar adlı eserinde  şu  olayı anlatır, 1257 yılında Cengiz’in orduları Burcunun kumandasında Konya üzerine yürür ve kısa zamanda şehri işgal eder. Selçuklu sultanı İzzetin Keykavus şehri terk eder, Alanya’ya çekilir. Düşman ordusu şehre tamamen hakim olmuştur. Hatip isimli bir imam Cuma için evden çıkarken hanımına ait ne kadar ziynet eşyası varsa alıp götürür. Cuma namazını kıldırdıktan sonra cemaata döner ve ” cemaat; siz de evlerinize gidin evde altın gümüş ne varsa getirin, işgalci komutana verelim belki Konya’yı bize bağışlar der ”. Cemaat Hatip hocanın isteğini aynen yerine getirir. Hoca altınları aldığı gibi Burcunun çadırına gider, Kumandan çadırda yoktur. Ava gitmiştir. Çadırında hanımı vardır,  buyur der hoca altınları kadına verince kadının çok hoşuna gider ve misafirine şarap ikram etmek ister. Hatip hoca ben şarap içmem. Neden?  Dinimizde haramdır ondan. Peki, sizin dininiz mi üstündür yoksa bizim dinimiz mi? Bizim dinimiz. Öyle ise neden biz galip siz mağlupsunuz? Hatip hoca kadına dönerek şöyle der: Üstündeki altın işlemeli paha biçilmez kaftanını birisine versen oda alıp yere atsa, çamura batırsa ne yaparsın. Canım çok sıkılır elimden gelse onu öldürürüm der. İşte bunun gibi Allah bize çok değerli bir din gönderdi, biz onun kıymetini bilemedik, emirlerini yerine getirmedik ve mağlup olduk.

Kadıncağız Hatip hocanın bu güzel cevabı karşısında kendini tutamayarak ağlar. Avdan dönenen kocasına durumu anlatınca Burcu komutan hanımının hatırı için Konya’yı Konyalılara bırakıp çekip gider.

Bütün bu söylediklerimizin özeti ise şu hadisi şeriftir:  Allah Resulu (sa) şöyle buyurur, “Allah bu Kuran’la nice kavimleri yükselttiği gibi nice toplumları da alçaltır.(yanı) Onu rehber edinenleri yükseltir; Ona sırt çevirenleri ise alçaltır.”

Ne mutlu Kur’an’ı rehber edinenlere. Selam ve dua ile…

 

Yazarın Diğer Yazıları