Hikmetullah Demir

ORUÇ VE KAZANIMLARI

Hikmetullah Demir

 

Evveli Rahmet, ortası mağrifet, sonu da cehennemden azad olan, onbir ayın sultanı mübarek Ramazan ayına kavuşmuş bulunuyoruz. O mübarek Ramazan ki yeryüzünün yön ve istikametini değiştiren, putları yerle bir eden, ruhlara şifa,kalplere gıda olan Kur’an-ı Azimuşşan onda indirildi. Yine öyle bir aydır ki bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini bağrında taşıyor. O Ramazan ayı ki azgın nefesleri ıslah, cimri insanları cömert, kaba kişileri mütevazi, merhametsiz ve duygusuz şahısları merhametkar yapan oruç onda farz kındı.

Oruç öyle bir ibadettir ki insanı, varlık amacına tres düşen düşünce ve yönelişlerden koruyan, gönlünü arındıran ve ufkunu aydınlatan bir takva eğitimidir. Orucun hikmet bahçesinde değişik renk ve kokuları olan çiçekler yetişiyor. Bu çiçekler orucun baharı olan Ramazan Ayında bütün güzellikleriyle açar.

İslamın şartlarından biri olan oruç; insana varlık amacının bildirisidir. İnsanın dikkatini maddenin ve midenin ötesine çekerek, ona yaratılış gayesini hatırlattığı içindir ki, bütün ilahi dinlerde oruç vardır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurur: “Ey iman edenler; oruç sizden önce gelip geçen ümmetlere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”  (Bakara Süresi: 184)

Oruç insana hayatın gerçek yüzünü ve hedefini gösterir. Hayata anlam ve bütünlük kandırır. İnsanın davranışlarına yön verir ve derinlik kazandırır. Böylece insana dünyayı, nefsani arzuların değil hakikatin gözüyle görmeyi öğretir. Oruca riya pek girmediği için insana samimi ve ihlaslı olmayı öğretir. Ruhta ihlasın kökleşmesini sağlar.

Orucun en büyük faydalarından biri insanı disipline alıştırması, iradeyi güçlendirerek zorluklar karşısında direnmeyi ve sabretmeyi öğretmesidir. Bu yönü ile oruç bir hayat ve terbiye mektebidir.

Oruç günümüz dünyasında yoksulluğun pençesinde inim inim inleyen fakir ve fukaranın halini anlamayı Allah’ın bize olan nimetinin ne demek olduğunu idrak etmeyi sağlar. Fakirlere yardım elini uzatmayı, nimete şükretmeyi temin eder. Orucun asıl amacı nefsi terbiye etmek, nefsani ve şehvani arzuları gemlemek, insana kulluk bilincini yerleştirmek olduğuna göre, bu amaca götürmeyen bir orucun sahibine pek faydası yoktur. Bu açıdan sevgili peygamberimizin şu hadisi ne kadar da anlamlıdır: “Kim yalan sözü ve kötü işleri bırakmazsa, Allah’ın onun yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur.” Başka bir hadisi şeriflerinde de: “Nice oruç tutan vardır ki, açlıktan başka orucun ona bir faydası yoktur. Ve yine geceleri nice ibadet edenler vardır ki, uykusuzluktan başka bu ibadetin ona bir faydası yoktur.”

O halde oruç bizi bulunduğumuz yerden daha iyi bir konuma götürmesi lazımdır. Aksi taktirde oruçtan beklenen güzellikler elde edilmiş olamaz. Oruçlarımızın amacına ulaşması dileği ile. Ramazanı Şerifinizi kutlarım.

Yazarın Diğer Yazıları