İbrahim Danış

Bak oğlum intihar!

İbrahim Danış

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen teşebbüste (Kusura bakmayın biraz ağır konuşacağım) kendisine “anne” diyen kadınlar, muhtemelen izledikleri izdivaç programlarından sıkılarak ya da aradaki 5 dakikalık reklamı fırsat bilerek kendilerini teşebbüsün olduğu binanın önüne attı. Kucaklarında henüz 1-3 yaşlarındaki çocuklarıyla vatandaşın kendisini aşağıya atmasını bekleyen ve bunu çocuklarına izleten annelere(!) odaklandım ben de. Ne yaptıklarını kendilerine acıyarak izledim. “Hadi atlasana”, “Bunda atlayacak tip yok”, “Atlamak istese çoktan atlardı” gibi cümleleri henüz hayal dünyalarına bu kavramları yerleştiremeyen çocuklarının yanında kuran annelere geçtiğimiz gün Gökhan Ağabeyimin köşesine taşıdığı annenin yürek burkan halini ve anneliğini hatırlatmak isterim. Annelik gibi kutsal bir mertebeye sadece çocuk doğurarak ulaşılmıyor, bunu da hatırlatmak isterim.

KIŞ GELDİ, AKTARMA NE OLACAK?

Nihayet 4,5 yılın ardından Torbalı’da geçtiğimiz yıl şubat ayında İZBAN seferleri başladı. Daha önceki yazılarımda da bu konuya değinmiş birçok yorum, eleştiri ve destek almıştım. Bazı okuyucularımız eksik kaldığımız yönde uyarılarda da bulunmuştu. Bu durum aslında beni fazlasıyla memnun etti. Büyük Torbalı Gazetesi’nin okuyucu kitlesinin de durumun gösteriyor çünkü bu vaka. Dolayısıyla okuyan, araştıran, merak eden okuyucu her zaman gazeteciler için önemli bir değer olmuştur. O zamanlarda da belirttiğim yazımda aktarmaların sıkıntısını dile getirmiştim. Aktarma nedeniyle her gün binlerce yolcu Cumaovası’nda tren bekliyor. Giderken biraz daha şanslı olsak da dönüş yolunda 25 dakikaya kadar bir treni bekliyoruz. Hadi yazın sorun yoku. Önümüz kış. Hatta kış geldi bile. Cumaovası’nın soğuğunu yiyen var mı bilmiyorum ama ben geçtiğimiz mart ayında sağlam yemiştim. Her yanı açık olan bölge adeta buz kesiyor. Yağmurlu günde saklanacak yer de yok maalesef. Onlarca dakikayı geçin 5 dakika bile beklemek zorunda kalsa vatandaş, hasta olacak. Bu hastalığa da ben isim koymak isterim. Bence İZBAN’ın aktarması nedeniyle soğuktan hastalanacaklara “İZBAN hastalığına yakalanmış” diyelim. Milletvekili Atilla Kaya’nın aktarma sorunu için bir dizi çalışma başlattığını da duydum. Umarım kısa sürede bu durum çözüme kavuşur. Aksi takdirde İZBAN köprüler ve geçitlerle sorun olduğu gibi aktarma ile de sorun oluşturmaya devam edecek.

HASAN KUDAYYILMAZ’A HATIRLATMA

Hasan Kudayyılmaz ağabeyin yazılarını geç fark eden biri olarak çoğu zaman pişmanlık duyuyorum. Kalemi kuvvetli olan ve kesinlikle akıcılığına laf edemeyeceğim abim, dünkü yazısında bana bir de rakibim olduğunu hatırlatmış. Hasan ağabeyciğime bir şeyler yazmak istedim, sizlerin huzurunda: “Abi ben köşe yazarı değilim, haberlerden arda kalan zamanlarda, haber olamayacak bazı konuları gündeme taşıyorum. Karşılaştırma işine gelince de bir gün eğer belediye başkanı görevinin başındayken, ben oturup “Başkan istifa etmiş” dersem, işte o zaman beni istediğinle karşılaştırabilirsin.” Şaka bir yana da karşılaştırdığın arkadaşı sevdiğimi de hatırlatmak isterim aynı zamanda. Yılın umut vaat eden köşe yazarı yapmazsan, bari “Kudayyılmaz özel ödülü” ver de yılı ödülsüz kapatmayalım.

BİR ŞİKÂYET

Geçtiğimiz Cuma günü belediye 27 tesisin açılışını coşkuyla gerçekleştirdi. Aslında arka sayfa köşe yazarlarımız gelse kendilerine çok malzeme bulurlardı ama yoğun tempolarından gelememişlerdi. Benim de bu açılıştan notlarım var ama tek konuya sığdıramayacağım için ve üzerinden zaman geçtikten sonra sizlerle buluştuğum için belirtemeyeceğim. Açılışın ardından bir okuyucumuz, bana ulaşarak, parkın yakınındaki evlerine gitmek için kullandıkları yolun kötü olduğunu, yağmurda adeta baskınların yaşandığını ifade etti. Ben kendisine “Daha dün park açılışındaydım, yollar gayet güzeldi, yanlışınız olmasın” dedikten sonra bahsettiği yere gittim. Ve gördüm ki gerçekten bozuk yollar var. Buradan yetkililere vatandaşımızın şikayetini aktaralım, elbet gören olur.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları