Malum ilçede en ucuz düğün salonu 5 bin lira para istiyor. Muhakkak onlar da kendilerince haklıdır bu paraları istemekte ama o 5 bin lirayı veremeyecekler için neden bir çalışma yapılmadı mesela. Sokak düğünleri büyük/küçük kent hayatının sıkça karşılaşılan ve düğün sahipleri dışında hemen herkesin şikayet ettiği ama kimilerinin de “o vatandaşların içinde bulunduğu toplumsal statüyü, insansal normda kapalı eğlence mekanlarının yetersizliğini, belediyelerin maddi açıdan uygun, akustiği bangırdamayan, havalandırması ayarsız olmayan salon yapma bilincine henüz ulaşamamış olmalarını” göz önünde bulundurmamaları Türkiye halkı yaşayışı açısından bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Aslında sorarsanız ben durumu sokak düğünleri olarak görmüyorum… Sebebi ise, halkımız bu şehir hayatında da olsa alıştığı o pastoral yaşamı arzu ediyor, köy düğünü gibi olsun, kır düğünü gibi olsun istiyor… Görmüşsünüzdür, düğüne sadece davetiye ile konuk çağrılmaz, konu komşu herkes davetlidir, hatta yoldan geçen bile eğlenceye katılır. Resmiyet yoktur… Hem bu düğünlerde davullu zurnalı eğlenceler, elektro bağlamaların haricinde türlü halk oyunları da yapılır. Eğer mahalle düğünleri için vatandaşa bir yer gösterilse, konukların ağırlanabileceği, derli toplu, mahallelerin merkezlerinde ve ulaşımı kolay pek ala da düğün sahibi orada eğlencesini düzenleyebilir… Nasıl kurban bayramında “her yeri kan gölü haline getirmeyin” diye kurban kesme merkezleri, alanları yapılmadı mı? Halen kaçak kesenlere rastlıyoruz ama kurban kesim alanları başarılı da oldu, bundan sonra daha da düzenli ve başarılı olacak inşallah… Neden bir düğün yapma alanı oluşturulamasın… Bu pek masraflı bir iş de değil aslında… Mahallelerimizde o kadar çok alan var ki boş ve atıl duran. Belediye her mahalleye düğün salonu yapmak için girişimde bulunuyor ama yetmeyecek. Mesela Atatürk Mahallesi’nde her gün 5-6 düğün oluyor. Bir çift bu salonda dünya evine girecek ama diğer 5 çift mecburen binlerce lira vermek zorunda bırakacak. Parası olan için sorun yok tabi peki ya olmayan?
SİYASATTE FACEBOOK FAKTÖRÜ
Daha önce de belirtmiştim. Sosyal medya günümüzün en aktif iletişim aracı haline geldi. 2019 yerel seçimleri sonuçlarında sosyal medyanın çok büyük etkileri olacak. Sosyal medyayı aktif ve iyi kullanan emin olun ki siyasette bir adım ileride olacak. Gerek iş yaşamı, gerek ailevi öncelikler nedeniyle siyasiler her zaman vatandaşın yanında olamıyor. Bunlardan biri de son zamanlarda mahalle toplantıları düzenleyerek, örgütlenmeyi güçlendirmeye çalışan CHP İlçe Başkanı İsmail Uygur. Gördüğüm kadarıyla eski belediye başkanı her gün periyodik aralıklarda sosyal medyayı kullanıyor. Burada kendisine atılan mesajlara cevap verip, 5 bin kişiyi aşan listesindeki paylaşımları takip ediyor. Bunları beğenip, yorum yapmayı da eksik etmiyor. Başkanın bu davranışı, paylaşımı yapan kişiyi de onurlandırıyor. Sonuçta hiçbirimiz, bir başkanın, hatta eski bir belediye başkanının ya da bir başkan adayının bu denli davranışına maruz kalmadık. Zaman zaman esprili yorumlarda da bulunan Başkan Uygur, sosyal medya aracılığıyla gördüğüm kadarıyla ön yargıları da yıkıyor. Bir ara girdiği, aslında girmemesi gerektiği ufak polemik dışında sosyal medyanın kendisine bir zararını görmemiştir bence Uygur.
KUBİLAY’A DÜELLO
Pek az kişi bilir aslında benim ara sıra şiir yazdığımı. Son zamanlarda gazetemizin eski yazarlarından Kubilay Kaplan şiirlerini paylaşıyor. Ben de onunla bir düelloya girmek istiyorum. Bugün yayınladığım şiire karşılık onun da sosyal medya hesabından bir şiir paylaşmasını istiyorum. Onun kadar başarılı olamayabilirim ama çalışabilirim, sevgilerle..
Cemal Süreya bakıyor sürekli gözlerime…
Necip Fazıl’dan uzağım zaten…
Arada bir sessiz gemi şarkısı çalıyor arka fonda
Derin bir iç çekiyorum
Ruh halimi boş ver
Bahar yeni kapımı çalmış sanki
Ama yine de bir burukluk var
Yapacaklarımı planlıyor ona göre hareket ediyorum
Olanla olması gereken arasındaki farkı çözmüş olmak
küçültmüyor beni
Babamı özleyip yine de büyüyorum…
Bazen az dinlediğim bir müziğin
Usulca sokulduğu kulağıma salıveriyorum sözlerimi
Bazen bir bardak çayın içine şeker olsun diye
Bırakıyorum kendimi
Son zamanlarda Cemal Süreya sesleniyor bana
Ben o’na o bana
Hayat gailesi olsun diye
Söyleniyoruz bir şeyler işte!
Formun Üstü
Formun Altı
Formun Üstü
