İbrahim Danış

Pedal çevirmenin ötesi olan bisiklet

İbrahim Danış

 

Biraz sohbet ettikten sonra bisiklet yolunda vatandaşların yürüdüğünü, hatta bisikletlilerden daha fazla sahiplendiğinden konu açıldı. Hatta bir keresinde bisiklet yolunda bisiklet sürerken ablanın biri “Off burada bile bisiklet sürüyorlar” demişti. Ben de, “Ablacım yalnız yürüyüş yolu yan taraf, burası bisiklet yolu” deyince az kalsın bir kadın erkek kavgasına mahal veriyordum ki korkulan olmamıştı. Yunus Hocam da tam da bu tür olaylardan esinlenerek, bana bisiklet ve bisiklet yoluyla ilgili bir yazı kaleme almamı istedi.

Aslında bisiklet ve bisiklet sporu tek konuyla sınırlandırılacak bir şey değil, o yüzden bu yazımın tamamını bisiklete ayırıyorum. Cumhurbaşkanımızınbisiklet yolları çoğaltılmalı” ifadeleri yerel belediyelere ilham olmalı mesela. Torbalı’da sadece bir yerde tahminen 1 ya da 1,5 metre genişliğinde olan bisiklet yolunun ne yazık ki bisiklet yolu olduğuna dair bir ibare yok. Girişinde bir tabela, her 100 bilemedin 200 metre aralıklarında bisiklet resmi olsa sanırım yolun bisiklet yolu olduğunu, pazar alışverişini yaptıktan sonra pazar arabasını bu alanda süren ya da yürüyen teyze veya abiler anlayacaktır. Bisiklet tutkunlarının çoğu zaman trafiği tehlikeye attığı herkesçe malum. Bunda aslında tutukunlarla birlikte sürücülerin bisiklet kullanıcılarını önemsememesi de önemli etkendir. Bu tür tehlikelere yer verilmemesi açısından bisiklet yollarının çoğaltılması, hatta bazı alanların başka araçla kullanılmasına izin verilmemelidir. Her öneriye açık olan belediye yetkililerinin bu önerime sıcak bakacağını ümit ediyorum.

Bisiklet demişken sadece taleplerimi sıralamak olmaz. Size kendi penceremden çocukluğumda gıpta ettiğim ancak alamadığım bisikletle ilgili birkaç ifade de kullanmak isterim, okumak isterseniz.

Bisiklet; İki teker, 3 heceden çok daha fazlası benim gözümde. Sadece pedal çevirmek de olmayan, ulaşım aracı da değil mesela. O tekerlerin dönüşü, sesi, anlamalısınız. Tarif etmesi sözcüklerle olacak iş değil. Hemen hemen herkesin 3 tekerle başladığı bu yolculuk daha sonraları 2 tekere düşer. Ama olsun 3 teker daha da güzeldi.(Bak üç tekerlekli bisikletim olmuştu, nedense onu hatırlamam pek) Bir kere o 3 teker ilktir. İlkler unutulur mu hiç? O ilk bisikletin verdiği heyecan. İlk defa kontrolün neredeyse tamamıyla sende olduğu bir şeyi kullanmanın verdiği hissiyatı bırakın kelimeleri cümleler tanımlayamaz.

Zamanla o küçük arkadaşın seni taşıyamaz olmuştur. Onun yerine babana, annene ya da bilemedim dedene günlerce, haftalarca belki de aylarca yalvardıktan sonra yerine yenisi gelir.

Yenisiyle sosyalleşirsiniz. Mahalleden arkadaşlarınızla başka mahallelere gidersin. Erik çalmaya, yarış yapmaya, mahalle maçına… Akşam ezanına kadar çılgınlar gibi pedallarsın saatlerce. Sen, yorulmak nedir bilmezmişsin aslında be çocuk.

Hızla çevrilen pedallar, hızlıca geçişen vitesler, zaman zaman atan zincirler, jant tellerine takılan tıngır mıngır ses yapan süsler, pompadan yapılan kornalar, derken zaman su gibi akıp geçmiştir. Çoğu arkadaşın için bisiklet artık bir heves olmaktan çıkıp altı üstü bakkala, markete gitmeye yarayan bir araç haline gelmiştir. Bir o kadar arkadaşın  da motosiklet sevdalısı olmuştur. Araba sevdasına sarılanlardan bahsetmiyorum bile. Başkalarında bu duygular gelişirken sende ise bu bir tutku olmuştur belki. Sağlam, güzel bir bisiklete yüzlerce lira verdiğini duyunca arkadaşların, akrabaların, bilimum çevrendeki herkes “O para bisiklete verilir mi? o paraya motosiklet alırsın, araba var o paraya da bilmem ne de” yaparlar. İçinden “Yav he he” der geçersin. Tüm bunları diyenlerin paralarını yatırdıkları yerleri kendileri hiç sorgulamazlar aslında. Ama hiçbirinin bisikletle arandaki bağdan bihaberdirler. Onu kullanıp bir köşeye, kömürlüğe atılan bir alet olarak görmediğinin farkında değillerdir.

Bir yerde okumuştum. Bisiklet bambaşkadır. Bir kere insana özgürlüğünü hatırlatır. Bisikletinize atlarsınız ve o ilk pedaldan sonra yüzüne vuran o hafif rüzgar dünyadaki en özgür insanın siz olduğunu hissettirir. Bisikletin sınırı sensin. Her şey sana bağlı. Senin istediğiniz kadar hızlı veya yavaş gider. İnsanın kendi sınırlarını aşabildiği bir spor bu. Bugün dinlenerek hatta bisikletinizi elinize alarak çıktığınız bir yokuşu yarın inat edip hırs yapıp bir çırpıda çıktığınızdaki o his, o sevinç, anlayamazsınız. Bugün çektiğiniz acı yarın için kazandığınız güç oluverir.

Çok uzattım sanırım, bisiklet yolunda buluşma dileğiyle, hoşça kalın…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları