BU memlekette en çok kimin hayatı tehlikede deseniz, hiç düşünmeden gazeteciler derim. Şamaroğlanı gibi gelen vuruyor giden vuruyor.. . Kimseye yaranamadan bir ömür geçiyor yani.. Bunun örneklerinden birini yaşadık önceki akşam… Bir kez daha, bir gazeteci arkadaşımız, ‘mağdur edildi’. Torbalı’da uzun yıllardır alnının teriyle gazetecilik yapan meslektaşımız Murat Can, maalesef görevi başında Jandarma tarafından gözaltına alınarak, ellerine ‘ters kelepçe’ takılmak suretiyle Torbalı Devlet Hastanesi’ne adli kontrole götürüldü. Hastanenin önünde ekip aracının içinde kafes tabir edilen bölümde 1,5 saat elleri ters kelepçeli vaziyette bekletildi. Sonrasında karakola götürüldü ve savcının talimatı ile serbest bırakıldı. Aynen böyle oldu…
Murat Can’ı tanımayan var mı? Belki Tulum köyündeki 80 yaşındaki amca tanımıyordur ama emin olunki Jandarma tanıyordur. Murat’ın suçu neymiş biliyor musunuz? Pamukyazı’da yaşanan ölümlü bir kazada işlem yapan görevlilerin görevini engellemek. Peki Murat ne yapıyor orada. O da gecenin ilerleyen bir saatinde, üstelik tatil gününde halka haber ulaştırmak için görüntü almaya çalışıyor. Eğer bir güvenlik sorununuz varsa bölgeye güvenlik şeridi çekersiniz, kimsenin girmesine izin vermezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde trafik kazasını çektiği için bir gazeteci gözaltına alınamaz. Kabul edilir bir durum değil… Velev ki Murat Can, size zorluk çıkardı-öyle olmadığı da kesin- yine de hiçbir gazeteciyi ters kelepçe ile gözaltına alamazsınız. Orada kafanıza yatamayan bir hareketi olduysa, tutanak tut, şikâyetçi ol. Bu durumun mazereti olamaz… Her gün gazeteye ismi çıkan, resmi çıkan, her gün kapınıza gelip asayiş haberlerini alan kişiye kimlik sormak ne alaka? Sanki terörist buldunuz, hırsızı tespit ettiniz de yaka paça kelepçelediniz? Vatan haini mi bu kişi? O adam bileğinin hakkıyla saygın bir iş yapıyor. Herkesin göz önünde, tişörtü bile yırtılır vaziyette hastane koridorlarında ne işi var? Bu memlekette sizin için tehlikeli olabilecek en son kişiler gazetecilerdir emin olun. Makinesini elinden aldığınız, bağırıp çağırdığınız kişi o saatte kaza mahaline bomba atmaya gelmedi. O da sizin gibi işini yapıyor. Lütfen biraz akl-ı selim hareket edin.
Kaymakam ve Emniyet Müdürüne çağrıda bulunuyorum!
Lafa geldi mi özgür basından dem vuran herkesi bu duruma tepki göstermeye çalışıyorum. Bu memlekette bir gazeteci kazayı bile görüntüleyemeyecekse yandık biz… Bu konularda hassasiyetini bildiğimiz Kaymakamımız Kadir Sertel Otcu ve İlçe Emniyet Müdürümüz Sayın Zeki Oğuz Kesen’i göreve davet ediyorum. Jandarma’nın bu keyfi ve tamamen gazeteciye şov yapmaya yönelik hareketine tavır konulması gerek. Mülki amirlerimize kimlere ters kelepçe takıldığını anlatmama gerek yok sanırım.
Sayın Kaymakamım, siz köy köy gezerken, vatandaşın derdine derman olmaya çalışırken, yanı başınızda değil miydi Murat Can? Hiç aklınıza geldi mi yaverinize ‘şunun makinesini al’ demek?
Sayın emniyet müdürüm. Uyuşturucu başta olmak üzere suçluların kabusu olduğunuzda en etkili haberleri yapan değil miydi Murat Can? Hiç aklınıza geldi mi ona ters kelepçe taktırmak. Elbette hayır… Ama maalesef bunlar oldu. Başta mülki amirlerimiz olmak üzere herkesi bu tatsız olaya tepki göstermeye davet ediyorum.
Daha 3 gün önce baba olma sevinci yaşayan Murat Can’ın onuruna ve meslek aşkına gölge düşürenleri de kamu vicdanına ve Allaha havale ediyorum.