Günün sözü “Karıncanınki de filinki de aynı acıdır.” Kubilay Kaplan
Cumartesi günü Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez ile belediyedeki makamında bir röportaj gerçekleştirdik. Bu röportajın tam metnini gazetemizde okuyacaksınız. Röportaj bahanesi de olmasa Adnan Görmez’i göremeyeceğiz. Ben, kendisini son olarak seçimi kazandığının ertesi haftası belediyede ziyaret etme imkanı bulmuştum. O zamanlar da çok yoğun bir ziyaretçi akını olduğu için kendisiyle sadece 30 saniye görüşebildim. İşlerinin zorluğunu ve yoğunluğunu bildiğim için de o tarihten sonra kendisini rahatsız etmedim. Hafta sonu gerçekleştirdiğimiz röportaj, bize tekrardan Adnan başkan ile buluşma imkanı sağladı. Üstelik Torbalı Belediyesi’ni değerlendirmenin en iyi yolunun Belediye Başkanı ile görüşmek olduğunu göz önüne alırsak bu röportaj kafamdaki bazı soru işaretlerini de netleştirdi. Röportajda neler sorduğumuzu ve Adnan Başkan’ın da bu sorulara ne şekilde yanıt verdiğini zaten gazetemizde okuyacağınız için ben burada uzun uzadıya o mevzulara tekrar dalmayacağım. Sadece Adnan Yaşar Görmez ve Torbalı Belediyesi’nin işleyişiyle alakalı izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. O röportaj bana gösterdi ki:
-Adnan Yaşar Görmez, Torbalı Belediye Başkanı olarak nasıl bir yerde görev aldığının ve de en mühimi ne yaptığının son derece farkında. Sakin, soğukkanlı ve ihtiyatlı bir yönetici profili çiziyor.
-Belediyedeki ilk yılında kendisinden çok başka şeyler beklendiğinin de farkında olmasına rağmen, son derece akıllı bir stratejiyle ilk seneyi bir sistem kurmaya ve eski sistemin aksayan taraflarını tadil etmeye hasretmiş. Gerçekleri yakinen gördüğü için de gerçekçi bir düşünce tarzına sahip.
– Torbalı Belediyesi’nin bir daha şaibelerle anılan bir yer olmaması adına belediye ile alakalı yeni bir imaj çalışmasına gidilmiş. Bu noktada Adnan Görmez’in en çok üzerinde durduğu kavram “güven”. Halkın belediyeye güvenmesini, belediyenin de güvenilir işlerle ön plana çıkmasına çok özen gösteriyor.
-Adnan Yaşar Görmez,“Sosyal belediyecilik” anlayışını Torbalı’da oturtmaya kararlı bir Belediye Başkanı profili çiziyor. Makama oturduğu ilk günden beri halka kapı aralayan bir başkan olarak bu tavrını sonuna kadar sürdürmeye kararlı görünüyor. Belediye Başkanlığı makamının ,halka tepeden bakma ve kompleks yeri olmadığını ,belediye başkanının ayrıştırıcı değil de bütünleştirici olması gerektiğini yaşayan bir örnek olarak sergiliyor.
-Büyük projeler için acelesi olmadığı belli. Ve büyük projelerden evvel halkın günlük hayatını kolaylaştırmaya dönük basit ama etkili işlere imza atmayı tercih ediyor.
–O kadar yorucu ve yıpratıcı bir işin başında bulunmasına rağmen kesinlikle bir ikinci dönem daha başkanlık yapmak amacında. İşi şimdiden çok sıkı tuttuğu anlaşılıyor.
Evet, Adnan Yaşar ile alakalı olarak edindiğim kişisel izlenimlerim kaba hatlarıyla şimdilik bunlardan ibaret. Röportajı okuyacak olursanız siz de bu izlenimlere katılabilirsiniz.
En iyi yatırımı MHP yaptı
Torbalı’dan bu dönem meclise girmek için aday adayı olan siyasiler belki umduklarını bulamadılar ama yine de bu dönemin kazananları oldu. Bir kere MHP, Halit Dalgıç gibi genç bir simayı ilçe siyasetine dahil ederek bu dönemin dikkate değer işlerinden birisine imzayı attı. Halit Dalgıç’ın İzmir Birinci Bölge Aday sıralamasında sekizinci basamakta yer almasını da Torbalı’ya yapılmış bir jest olarak yorumlamak lazım. Öyle zannediyorum ki, bundan sonraki süreçte Halit Dalgıç Torbalı siyasetinde kalıcı olacaktır. Kendisini yerel seçimden önce gerçekleştirilecek olan kongrede İlçe Başkanlığı’na aday olarak görebiliriz de..
Baskın yapma yetkimiz yok
Soy ismini yazmamış olan Ünal isimli bir okuyucumuz bana bir mail atarak Torbalı Mahallesi’nde tanık olduğu bir hadiseyi aktarmış. Ünal’ın dediğine bakılırsa, Belediye zabıtası Torbalı Mahallesi’ndeki sokak köpeklerini uyuşturucu iğne ile bayıltarak Özbey’de bulunan hayvan barınağına götürmekteymiş. İşte Ünal, Özbey’de bulunan Hayvan barınağındaki koşulları çok merak ettiği için bizlere, “ o barınağa ansızın bir baskın yapamaz mısınız?” demekte. Vallahi Ünal, biz bakanlık müfettişi değiliz. Senin de bildiğin gibi basın mensubuyuz. Yani öyle baskın yapma yetkimiz yok. Ama sana söz veriyorum. Şayet bir boş vakit ayarlayabilirsem Özbey’deki o barınağa gidip gözlemlerimi buradan sizinle paylaşacağım.
