Kubilay Kaplan

ATATÜRK MAHALLESİ'NDE NELER OLUYOR?

Kubilay Kaplan

Günün sözü “ Demokrasi arada bir kanla yıkanmalıdır” Augusto Pinochet

Geçtiğimiz Cumartesi günü bir işimiz vesilesiyle Torbalı’nın merkez mahallelerinden olan Atatürk Mahallesi’ndeydim. Ne zamandan beri mahallenin ahvalini merak ettiğim için orada bulunduğum süre zarfında epey malumat sahibi oldum. Ve Atatürk Mahallesi’nin hiç de ilçe basınından bizlere göründüğü gibi bir durumda olmadığını fark ettim. Şu sıralar Torbalı’nın en karışık mahallesi burası diyebilirim. Atatürk Mahallesi’nde büyük bir huzursuzluk olduğunu yakinen gördüm. Bu huzursuzluğun birkaç sebebi var; ama bu huzursuzluğun getirdiği sıkışmışlık hali yakın zamanda ,belki de bu yaz patlak verecektir. Suriye iç savaşından sonra Atatürk Mahallesi’ne yerleşen mülteciler başla başına bir sorun gibi. Suriyeli mültecilerin mahalleye geldiklerinde karşılaştıkları dostane ve samimi hava çoktan dağılmış durumda. Zaten geçen yaz, mahallelilerle bu mülteciler arasında bıçaklı sopalı kavgaların yaşandığına şahit olunmuştu. Elbette ki sorunların temel kaynağı ekonomik saikler. Şu an Suriyeli mülteciler yüzünden Atatürk Mahallesi’ndeki ev ve dükkan kiraları merkezdekilerle yarışır vaziyette. Mahallede konuştuğumuz bir esnaf arkadaş dükkanlara ev niyetine yerleştirilen göçmenler nedeniyle kira bedellerinin artmasından şikayetçi. Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak üstelik kayıtsız vaziyette üretim faaliyetlerine dahil olması mahalledeki işsizliği tetiklemiş. Üstelik Atatürk Mahallesi sakinleri kendilerine özel önem verdiği belli olan Torbalı Belediyesi’ne karşı da mesafeli bir tavır içindeler. Mahallede garip bir şekilde Belediye aleyhine bir propaganda faaliyeti yürütülüyor. Torbalı Belediyesi’nin buraya birkaç kişi gönderip gerekirse yapılacak saha çalışmaları vasıtasıyla halkın derdini anlaması yerinde olacaktır. Çünkü Atatürk Mahallesi’nde hiçbir şey artık eskisi gibi değil. Yani, bir yıl önce yapılan yerel seçimin ardından mahalledeki rüzgar çok ters esmeye başlamış görünüyor. Bu haliyle Atatürk Mahallesi’nin Haziran’da gerçekleştirilecek genel seçimde çok farklı sürprizlere gebe olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Jandarmadan ne haber?

Uzun zamandan beri Torbalı İlçe Jandarma Komutanlığı’nın ilçede ne yaptığından haberimiz yok. Daha önce Jandarmanın yaptığı operasyonların haberlerini gazetelerden takip edebiliyorduk. Son zamanlardaysa “Herhalde Torbalı’da tek bir jandarma operasyonu yapılmıyor” diye düşünmeye başlamıştım. Durumu haber merkezindeki muhabir arkadaşlardan öğrenmem icap etti. Meğersem Torbalı’daki gazetecilerin İlçe Jandarma Komutanlığı’na girmeleri yasaklanmış. Bunu üzülerek öğrendim. Jandarma komutanının özel emriymiş bu. Bana aktarıldığı kadarıyla komutan, bir muhabirin yaptığı haberi beğenmediği için böyle bir karar almış. Oluyor böyle şeyler. Ama bir muhabirin yaptığı habere kızıp da bütün yerel medyaya akredite uygulamanın da sağlam bir mantığı olduğunu sanmıyorum. Umarım Jandarma Komutanımız bu hatasından döner ve bizler de ilçede asayiş adına neler olup bittiğini, haber alma özgürlüğümüz çerçevesinde öğrenme imkanına kavuşuruz.

Tek suçlu Kenan Evren miydi?

Kenan Evren epey direndi aslında. Tam 98 sene yaşadığını düşünecek olursak ne kadar direndiğini anlayabiliriz. 80 darbesinin planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak görülen bu askerin ölümü, sosyal medyada bayram havasında kutlandı adeta. Bakarsınız önümüzdeki yıllarda 10 Mayıs tarihi bir bayram ilan edilir. Resmi tatil bile olur meclis emriyle. Evet,1980 askeri ihtilali çok önemli bir tarihsel hadisedir elbette. Ama hükümete darbe yapan Evren’i bu tarihsel hadisenin en meşum adamı olarak damgalayıp bütün acımasız okları ona yöneltmek gerçekleri görmenin önündeki önemli bir engel bana göre. Kenan Evren olmasaydı da o darbe olacaktı bir şekilde. O zaman da bizler başka bir ismi hedef tahtasına oturtacaktık. Şili’de 11 Eylül 1973’te Sosyalist Hükümetin başındaki Allende’ye karşı Augusto Pinochet’i kullananlar, ülkemizde de Kenan Evren’i kullandılar. Üstelik Şili’de Pinochet’ten önce göreve gelen Genel Kurmay Başkanı Rene Schneider, askerin siyasete karışmasını uygun bulmadığı için suikasta kurban gitmişti. Onun yerine geçen kişi de istifa edince darbe yanlısı bir general olan Pinochet ordunun başına getirildi. Kenan Evren de zamanında Türk ordusunun temayüllerine aykırı olarak, Ege Ordu Komutanlığı’ndan Genel Kurmay Başkanlığı’na terfi ettirilmişti. 11 Eylül’de Şili Hükümeti, 12 Eylül’de de dönemin Türkiye hükümeti asker eliyle alaşağı edildi. Pinochet ve Evren görünürdeki aktörlerdi ve hayatları boyunca da üzerlerinde bir lanetle yaşamak zorunda kaldılar. Ama tek suçlu gerçekten onlar mıydı? Yoksa onlar sadece paravan vazifesi mi gördüler?

Torbalı’da rekor HDP’de

Haziran seçimi için geri sayım başladı.Siyasi partiler de olanca güçleriyle yarışa asılıyorlar.Ancak Torbalı’da en çok seçim bürosunu açan parti ne Ak Parti ne de CHP..Torbalı’da en fazla seçim bürosu açan siyasi parti HDP. Torbalı’daki dengeler de tıpkı Türkiye’deki dengeler gibi HDP eliyle tesis edileceğe benziyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.