Kubilay Kaplan

Facebook felsefesi bir başka

Kubilay Kaplan

“Gücünün sınırsız olduğunu zanneden ahmaklar, başarısızlığa mahkumdur.”Filinta dizisinden (Gönderen: Ramazan Tetik)

Üniversitelerdeki felsefe fakülteleri kapansa yeridir şimdi. Zira felsefenin hası facebook üzerinden yapılmakta. Meğersem herkes filozofmuş da haberimiz yokmuş bundan. Profillerde yapılan paylaşımlar neticesinde öğrenmiş olduk bütün bunları. Ama öyle derinlik içeren felsefeler değil bunlar. Daha çok belli sloganlara yaslanan sığ felsefeler. Aslında felsefe bile değiller. Beş sene felsefe tahsili gördüğüm için bilmekteyim bunu. Dahası insanlar face üzerinden hesaplaşıyorlar birbirleriyle. Birisinden kazık mı yediniz? Hemen bu konuyla alakalı bir slogan yazıyorsunuz ve profilinizde paylaşıyorsunuz. Mesela şöyle bir slogan olabilir bu: “Bana kazık atanlar aldanmasınlar zira o kazığı ben yonttum kendi ellerimlen. ” Bu şekilde yediğiniz kazığın acısını az da olsa absorbe etmiş oluyorsunuz. Ya da sizi rahatsız eden birisine face üzerinden göz dağı vermek istediniz. O zaman da şöyle bir slogan yazıp bunu paylaşıyorsunuz “Benim üzerime gelmeyi düşünen evvela cenaze levazımatçısına uğrasın.” Böylelikle hem boş olmadığınızı ima ediyorsunuz hem de cenaze levazımatçılarının iş potansiyelini sekteye uğratıyorsunuz dolaylı olarak. Biliyorsunuz face, İngilizce bir kavram ve “yüz, sima” manasına geliyor. Ama ismi “yüz” olan böyle bir platformda herkes yüz yüze iletişimin o dayanılmaz ağırlığından sıyrılıyor. Patron, face üzerinden gönderiyor ültimatomlarını çalışanlarına ; işçiler de aynı mecradan dile getirmekteler isyan içeren mesajlarını. Artık yüz yüze iletişimin pabucu dama atıldı sayılır. Herkes birbirini profillerden takip eder oldu. Durum böyle olunca da ortaya sloganlar üzerinden yükselen bir facebook felsefesi çıktı.

Yeni Türkiye’ye taşınasım var

Vallahi ben taşınmaya hazırım. Ne de olsa eski Türkiyeliyiz. Pasaport , vize soracak değiller ya? Taşınacağım; ama birisinin bana yeni Türkiye’nin yerini etraflıca tarif etmesi gerekiyor. Acaba Karadeniz’in şimal taraflarında mı bu yeni Türkiye? Belki de Akdeniz’in o taraflardadır. Acaba uçakla mı, yoksa vapurla mı gideceğiz? Sizi bilmem ama ben deniz yolculuğunu tercih ederim. Zira Alman hava yolları Lufthansa’nın bile uçakları dağlara çakılır oldu. Bütün bunlar bir tarafa yeni Türkiye’yi çok merak etmekteyim. Acaba buradaki insanların hayat standartları ne? Ne yiyip içmekteler? Komşuları kimler ? Aylık ortalama gelirleri kaç bin dolara tekabül ediyor? İhracat rakamları nedir? Cari açıkları ne durumdadır? Düğünlerde ne tür müziklere takılıyorlar? vs.vs. İyi ama bunları öğrenmenin yegane yolu, yeni Türkiye’ye iltica etmek değil mi ekselans? İşte benim birinci meselem de bu: Yeni Türkiye’ye bir şekilde ulaşmak. Ama dedim ya, yeri hakkında net bir fikrim yok. Durun, politikacılara sorayım bir. Zira hep onlar bahsediyorlar bu yeni ülkeden.

Perşembenin sorusu yanıtlandı

Dün, bu köşeden siz değerli okurlarımıza bir sorumuz olmuştu. Soru tam olarak şöyleydi:

Siyasetçi dediğin;

-iyi giyinir

-iyi konuşur

-kendisine güveni yüksektir…

İyi de üstat, bu sayılan vasıflar pekala bir tezgahtarda da bulunması gereken vasıflardır.

O halde soralım; bir siyasetçi ile tezgahtar arasındaki asıl fark nedir?

Dün bu köşede yayımlanan bu sorumuza yanıt veren Aynur Sarıyer isimli okuyucumuza teşekkür ediyorum. Aynur hanım verdiği yanıtta, “İyi bir siyasetçi olmak için evvela lider olmak gerekir” demiş. Aynur hanımın cevabı fena sayılmaz ama bence yeterli değil.Çünkü iyi bir teknik direktörde de yahut iyi bir gemi kaptanında da liderlik vasıflarının temayüz etmesi gerekir.Hatta bırakın insanlar alemini hayvan sürülerinde bile liderlik aranır. Kümeste de lider genellikle en güçlü horozdur. Demek ki liderlik özelliklerine sahip olmak iyi bir siyasetçi için tek başına bir kıstas değildir. Üstelik biz sorduğumuz sualde,” iyi bir siyasetçinin vasfı nedir” e yanıt aramıyorduk. Bir tezgahtar ile bir siyasetçi arasındaki farkı sorgulamaktaydık. Yani,Aynur hanımın bir cevabı var;ama bana kalırsa tatmin edicilikten uzak bir yanıt bu.Yine de kendisini medeni cesaretinden ötürü kutlamadan edemeyeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları