“Mutluluğu tatmanın tek yolu onu paylaşmaktır” Byron
1-“Maalesef , resmi dairelerin temsilcileri bu etkinliklere ilgi göstermiyorlar.Kurum yetkililerinin gelmediği yere vatandaş da gelmez” (Kutlu Doğum Haftası türü etkinliklere katılmayan protokole sitem mesajı gönderen Torbalı Müftüsü Semih Keskin’in sözleri.)
Yazarın görüşü: Semih Keskin’in sözlerinde haklılık payı olabilir. Ancak kurum yetkililerinin de kendilerine göre geçerli sebepleri vardır belki. Bu tür etkinliklerin çok daha ilginç ve çekici hale getirilmesi gerekebilir. Bu görev de müftülüğe düşüyor. Ha, bir de şöyle bir durum var. Etkinliklerde yemek ya da kahvaltı olduğu zaman oraya gitmeyen kurum yetkilisi nadir çıkıyor. Demek ki, avantacılık kanımıza işlemiş.
2- “Hiç görmediğim dedemin mezarının açılmış olduğunu görünce çok üzüldüm. Mezarını naaşta altın diş var diye açmış olabilirler diye düşünmekteyim. Bu işi yapanların yakalanarak bir an önce adalete teslim edilmeleri gerekiyor.” (Subaşı’da gerçekleştirilen mezar hırsızlığından sonra açıklama yapan Veli Yıldız’ın sözleri)
Yazarın yorumu: Bu konuya daha evvel temas etmiştik. Torbalı’da meydana gelen ve sosyo-ekonomik anomali haline işaret eden bu tür sofistike hırsızlıkların son bulmasını bizler de arzulamaktayız. Ancak idealler ve realitenin birbiriyle uyuşmadığı da bir gerçek. Nitekim hırsızların son olarak ovadaki arı kovanlarını da aşırmaları bu işin epey uç noktalara kaydığını gösteriyor. Yakında yolda yürürken ayaklarımızı çalarlarsa şaşmayalım derim.
3- “Mahalleye giriş var, çıkış yok resmen. Aydın asfaltı yönünden gelenler mahalleye girmek için ecel teri dökerken, Ahmetli yönünden gelenler de aynı zorluğu çıkış için yaşıyor.Önümüzdeki aylarda Torbalı Organize Sanayi Bölgesi faaliyete geçecek,o zaman bu güzergah daha hareketli olacak.Önlem alınmazsa çok kötü günler bizleri bekliyor.” (Selçuk’a kadar uzatılan İZBAN hattı yüzünden giriş ve çıkışı trafiğe kapatılan Sağlık Köyü’nün muhtarı Veli Gözlek’in sözleri)
Yazarın yorumu: İZBAN hattı ilk evvela Torbalı havalisine bu tür sorunlar taşıdı. Şehir merkezinde yaşanan köprü krizlerinden sonra şimdi de kırsalda bu tür sıkıntılar baş göstermekte. Torbalı’nın bu değişimleri göğüslemesi sancılı bir sürece işaret ediyor. Gerek Sağlık sakinlerine gerekse o rotayı kullanan araç sürücülerine Allah’tan sabır diliyoruz. Yaktın bizi İZBAN.
Alman polisi-Türk polisi farkı
Malum, içinde bulunduğumuz hafta Polis Haftası. Bu haftanın anlam ve önemi de büyük elbette. Türkiye’de polislik yapmanın ne kadar zor olduğunu bilenlerden birisi olduğum için emniyet mensuplarına değer veren bir kişiyim. Polislik yapmadığım halde Türkiye’de polislik yapmanın ne denli zor olduğunu nasıl bilebildiğim aklınıza gelebilir. Bunu, kayınpederim Nihat Öztürk’ün emekli bir emniyet mensubu olmasına borçluyum. Mesleğine aşkla ve sadakatle bağlı bir insan olarak Emekli Komiser Nihat Öztürk, ara sıra hatıralarını paylaşır bizimle. Size o anılardan birisini nakledeyim: Bir gün Almanya’dan gelen bir grup polisin yolu, Torbalı Emniyet Müdürlüğü’ne düşer. Bizim kayınpeder de Emniyet Amiri olarak mihmandarlık eder Alman polislerine. Almanlar yanlarındaki tercüman vasıtasıyla bilgi edinmeye çalışmaktadırlar. Bir yandan da Türk polisinin ekonomik şartlarını merak etmektedirler. Konu oraya gelince bizim kayınpeder üniformasını sıyırır ve üniformanın altındaki yamalı fanilasını Almanlara göstererek “İşte Türk polisinin hali budur!”der. Alman polisler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarlar. Durumu tercümeye gerek kalmadan anlamışlardır . Elbette bu misalde bizim kayınpeder, mesleğin ilkelerine bağlı ve dürüst bir polis profili çizmektedir. Mesleğinin onurunu hiçbir maddi menfaate satmadığı için de fanilası yamalı ama başı dik gezmektedir. Türkiye’nin bir başka yerinde görev yaparken kendilerini görmezden gelme karşılığında bir çanta dolusu parayı kayınpederin evine getiren silah tacirleri, kendisinden sıkı bir zılgıt yerler. Ama parayla satın alamadıkları bu dürüst polisi siyaset kanalıyla başka yere sürgün ettirirler. Bizim dürüst polis, devrin başbakanının talimatıyla başka bir ile tayin edilir. İşte sizlere, polislik mesleğinin zorluğuna dair iki misal. Mesleğinin onurunu çiğnetmeyen ve başı daima dik gezen bütün emniyet mensuplarına selam olsun!