Kubilay Kaplan

İPEKLİ: HAKKIM HELAL DEĞİL!

Kubilay Kaplan

Günün sözü “Biz gelmeseydik Fatsa’dakiler gelecekti.” Kenan Evren

Dün bu köşede yayımlanan ve “Atatürk Mahallesi’nde neler oluyor?” başlığını taşıyan yorum yazısından sonra çok sayıda kişi ile telefon görüşmesi yaptık. Telefonla beni arayan okuyucularımız o yazıda savunduğumuz tezlere katıldıklarını beyan ettiler. Bu okuyuculardan birisi de CHP’li Belediye Meclis Üyesi Sefer İpekli’ydi. Sefer İpekli ile telefonda yaklaşık on dakika görüştük. O da mahallesindeki hoşnutsuzluktan rahatsız; ama bu durumun asıl müsebbiplerinin de yerel seçimde tercihini CHP’den yana kullanmayan mahalle sakinleri olduğunu düşünüyor. Bir önceki Belediyenin Atatürk Mahallesi’ne çok önemli hizmetler yaptığını savunan İpekli, mevcutbelşediye yönetiminin Atatürk Mahallesi’ne göstermelik hizmetler yaptığını ama mahallenin asıl sorunlarının görmezden gelindiğini ifade ediyor. Sefer İpekli: “Ben onlara ne yaptım? Bir meclis üyesi olarak mahalleye hizmet adına ne gerekiyorsa yapılmasına öncülük ettim. Bizden sonra olanlar ortada. O nedenle Atatürk Mahallesi’ne hakkımı helal etmiyorum!”dedi. Evet, Sefer İpekli’nin Torbalı’daki seçimi Ak Parti’nin kazanmasında kilit rol oynayan Atatürk Mahallesi’ne epey gönül koyduğu belli. İpekli ile görüştüğümüz ikinci nokta kendisinin yeni oluşturulan Torbalıspor Yönetimi’ne girip girmeyeceği konusuydu. Çünkü son zamanlarda yeni oluşturulacak olan yönetimin Sefer İpekli’ye yönetim kuruluna girmesi için teklif götüreceği konuşulmakta. İpekli, kendisine bu yönde yönelttiğim soruyla alakalı olarak esprili yanıtlar verdi. Değil Torbalıspor’dan Fenerbahçe’den bile böyle bir teklif gelecek olsa tereddüt etmeden “Hayır!” diyeceğini söyledi. İpekli ,futbol oyununu çok anlamsız bulduğunu belirterek : “ Bir top kaleye giriyor yüzbinlerce insan sevinçten deliye dönüyor.Ben bu duruma biranlam veremiyorum.Ne yani bir köprü mü yapılıyor?Bir hastane mi bir yol mu yapılıyor da o kadar seviniyorlar? O yüzden futbola uzağım ve böyle bir teklife evet demem söz konusu değil.”şeklinde yanıtladı. Evet, Sefer İpekli de kendi açısından haklı. Derinlemesine düşündüğünüz zaman futbol çok da mantıklı bir oyuna benzemiyor. Ama ona bakarsanız hayat da çok mantıklı değil; yetmiş-seksen sene ölmemek için yaşıyorsunuz. Sonrasında bir saniye içinde ölüveriyorsunuz.

Köfte gibi köfte yedik

Çarşamba günleri Torbalı’nın lezzet mekanlarından derlediğimiz izlenimleri sizinle paylaşıyoruz. Son olarak, Atatürk Mahallesi’nde geçtiğimiz aylarda hizmete giren Baykan Et’te idik. Mahallede böyle bir mekan bulunduğunu gazetemiz çalışanlarından Gökhan Yalkalk sayesinde öğrendik. Şahsen kıyıda köşede kalmış tatların daha değerli olduğunu düşünüyorum. Bazen bir mahalle lokantasında, son derece lüks bir restoranda yediğiniz yemekten daha çok tat alırsınız.Baykan, aynı böyle yerel tatlar sunuyor. Ben, mangal kömüründe pişirilen köftenin methini duyduğum için Baykan’da idim. İşletme sahibi Aytaç Erol, bizi bir hafta önce mekanına davet etmişti. Ancak o hafta buluşmak nasip olmadı. İyi ki de randevumuz bir hafta tehir etmiş. Beklediğimize değdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Köfte pişirmek her yiğidin harcı değildir.Aytaç Bey, uzun yıllar kasaplık mesleğiyle iştigal ettiğinden eti de yakından tanıyor. Meslekten gelen bu avantajını köfteyi kıvamında pişirmek için kullandığı belli. Bize servis edilen köfte de tam kıvamında pişmişti. Ben, köftede baharattan ziyade et tadı almak isterim. Etin kendisini belli ettiği bir köfte yediğimizi söylemeliyim. Aytaç Erol,bu köfteye lezzet veren asıl unsurun etin bir gün süreyle tuzlu suda dinlendirilmesi olduğunu söyledi.Yanında ikram edilen ve Adana’dan özel olarak getirtilen hakiki şalgamın da yemeğimize ayrı bir çeşni verdiğini belirteyim. Ev yapımı lavaş ekmeği de köftenin yanında çok şık duruyor. Baykan’da bir porsiyon köftenin size maliyeti sadece 10 lira. Köfte gibi köfte yemek isteyenlere Atatürk Mahallesi’ndeki bu mekanı ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.

Şiir dolu bir akşam

Geçtiğimiz hafta sonu çok değerli bir isimden çok bir davet aldım. Torbalı’da ikamet eden şair yunus Koray, beni İzmir Şirinyer’deki bir şiir ödül gecesine çağırdığında tereddüt etmeden kabul ettim bu daveti. Ancak ödül töreninin bir kilisede yapılacağından haberim yoktu. 1973 yılında öldürülen genç şair Arkadaş Zekai Özger adına açılan yarışmada verilecek ödüle tanıklık etmek amacıyla oradaydık.Ödül töreni, 1800’lü yıllarda inşa edilen bu protestan kilisesinin büyüleyici havasında gerçekleştirildi.Kilisenin bahçesindeki mezarlıklarda Aydın-İzmir tren yolu inşaatında çalışan yöneticilerin ve işçilerin mezarları görülebiliyor. Bu sayede,Torbalı istasyonunu yapan kişilerin deorada yattığını öğrenmiş olduk. Törenden sonra kilisenin bahçesinde bir de kokteyl verildi. Çok sayıda şairle tanışma fırsatımız oldu. Yunus Koray, sağ olsun, bizde bir ışık görmüş olacak ki, gelecek sene bir kere daha yapılacak yarışmada ödülü benim alacağımı söyledi. Akşamın beşinde başlayan o serencam sabahın beşinde noktalandı.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.