Kubilay Kaplan

Ismi Gülen Kireçti

Kubilay Kaplan

KÖY ögretmenleri vardir, topraktan biten ve günesle yikanan köy çocuklarinin zihnini nakis nakis isleyen.
Köy ögretmenleri vardir nereden gelip nereye gittiklerini kimselerin bilmedigi.
Köy ögretmenleri vardir,aradan yillar geçse de isimlerini hiçbir seyin silemedigi.
Ben bugün burada hayatimin bir kesitinden geçen ama ismi kalbimizden hiç silinmeyen bu meçhul kimliklerden birisini yad edecegim.
Ilkokul ikinci sinifa yeni geçmistik.
Eylül sonlarina sarkan uzun yaz mevsimlerinden  biri disarida  olanca sicakligiyla devam ediyor, biz onbes on alti kadar çocuk, köyümüzün üç derslikten ibaret okulunda ögretmenimizin gelmesini bekliyorduk.
Derken sinifin gri boyali ahsap kapisi açildi ve içeriye oldukça uzun boylu zayif bir kadin girdi.
Onda ilk dikkatimi çeken sey omuzlarinda dagilan dalgali siyah saçlari ve yüzüne astigi kocaman bir gülümsemeydi.
Sinifa ilk girisinde bizimle birseyler konustu mu hatirlamiyorum ama kara tahtaya beyaz tebesirle iki sözcük yazdigini dün gibi hatirliyorum: Gülen Kireç.
Tam karsimizda duran ve o zamanlar bana bir futbol sahasi kadar büyük görünen kara tahtaya yazilan bu iki sözcük bende ilk önce farkli çagrisimlar yapti.
Tahtaya yazilan bu sözcükleri okuyup, çocuk zihnimle elimde olmadan gülen bir kireç düsündüm.
Uzun boylu zayif kadinin tahtaya yazdigi bu iki sözcügün onun adi ve soyadi oldugunu ögrenmemiz uzun sürmedi.
Evet ikinci sinif ögretmenimizin adi Gülen, soyadi da Kireç’ti.
Siniftaki zeki ögrencilerden birisi olarak bilindigim için Gülen ögretmenimizle aramda kisa sürede üstelik oldukça siki bir bag kurulmustu.
Birkaç kere uzun parmakli ve kemikli ellerini yüzümde hissettim tabi  yani arada yaptigim yaramazliklar neticesinde suratimda birkaç küçük sefkat tokadi patlamisti.
Onun haricinde daima sevecen, daima bizlere birseyler ögretme çabasi içinde olan ögretmenimize karsi içimde derin bir saygi birikiyordu.
Günler yildirim hiziyla geçti ve Gülen ögretmenimiz,iki yil boyunca bizim kahrimizi çektikten sonra okulumuzdan ayriliverdi.
Izmir’in Selçuk Ilçesi’ne atanmisti.
Yollarimizi ansizin ayiran bu gelismeden sonra bile arada okulu ziyaret edip bizlerle ilgileniyor ve yeni ögretmenimize durumumuzu soruyordu.
Ondan sonra sinifimiza birkaç ögretmen daha geldi ama yeri asla dolmadi.
O yillarda, köyümdeki üç derslikli ilkögretim okulunda ögrendigim seylerden, Matematik, Hayat Bilgisi, Türkçe derslerinden hiçbirisini hatirlamiyorum.
Fakat sinifa ilk girdigi gün tahtaya Gülen Kireç yazan ve bizim çocuk kalbimizi sicakligiyla fetheden ögretmenimi asla unutmadim. Simdi nerededir ve ne yapiyordur bilmem.
Hayatta mi degil mi onu da bilmiyorum ama onun da bizleri asla unutmadigini düsünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.