BATILI emperyalistlerin sömürge açliginin doruk noktasina ulastigi 19.yüzyildayiz…
Ingiltere, Hollanda, Portekiz,Fransa hatta Almanya gibi ülkeler denizasiri ülkelerde kendileri için hammadde ve pazar arayisina girmisler adeta birbiriyle yarisir vaziyetteler..
Bu, sanayilesmeye ve bilimsel ilerlemeye yabanci Afrika ve Asya ülkelerini parsel parsel kapatma yarisidir.
Ve Avrupa’nin emperyal güçlerinin arasindan yavas yavas siyrilan ve sivrilen baska bir güç bu arenada sahne aliyor..
Bu güç, 20.yüzyilda dünyanin jandarmaligina soyunacak olan Amerika Birlesik Devletleridir.
Öte yandan gelecegin baska bir süper gücü Pasifik Okyanusu’nun Dogu kiyilarinda henüz derin uykusunda.
Japonya dis dünyada yasanan sömürgecilik yarisindan henüz bihaber, içine kapali bir devlet görünümünde…
Japonya’nin bu derin uykusu 1853 yilinin bir sabahinda, Amerikali Amiral Matthew C.Perry’nin 4 gemilik filosuyla Tokyo Körfezi’ne girmesiyle son bulur.
Amiral Perry, gemilerin toplarini Tokyo’ya dogrultur, ardindan da karaya asker çikarir.
Amiral’in maksadi kendi ülkesiyle Japonya arasinda ticari baglar kurmaktir..
Yasanan bu olay Japonlarin içlerine kapanik âlemlerinden uyanmalarinin yildönümü olmustur.
Sunu anlamislardir ki sadece Kahramanlik ve cengaverlik yetenekleri yeni dünya düzeninde ayakta kalmak için yeterli degildir, yeni bir sistem uygulamak gereklidir.
Amerikali Amiral’in bu beklenmedik ziyareti, Japon bilincini derinden sarsmis ve milli kalkinma hamlesi için yapmalari gereken seyi onlara göstermistir.
Bu sebeple Japonlar çok sonralari Tokyo Limani’na bakan bir tepe üzerine kendileri derin uykudan uyandiran bu Amerikali Amiral’in heykelini dikmislerdir.
BIR AVUÇ ÇIVI VE NAPOLYO’NUN SONU…
NAPOLYON Bonapart ve basini Ingiltere’nin çektigi koalisyon ordusu son kozlarini paylasmak üzere Waterloo Savasindalar…
Dünya tarihinin en önemli savaslarindan birisi, Avrupa’nin ve Dünya’nin geri kalaninin kaderi bu savasin neticesine bagli…
Savas Napolyon’un aleyhine devam ederken,Fransizlarin eline çok önemli bir firsat geçer..
Napolyon’un Süvari Komutanlarindan Albay Heymen, savasin en sicak saatlerinden birinde Ingiliz toplarini ele geçirmeyi basarir.
Fakat Ingilizlerin tekrardan saldirip toplarini geri almalari ve savasin seyrini degistirmeleri an meselesi.
O günün sartlarinda ele geçirilen düsman toplari falya deliklerine bassiz çivi çakilarak kullanilmaz hale getirilmekte…
Bu nedenle de bir süvari birliginde belli sayida askerin yaninda çivi tasimasi zorunludur.
Fransiz Albay, askerlerinden bir avuç çivi ister fakat tarih kararini çoktan vermistir…
Askerleri arasinda Albay’in çagrisina olumlu cevap veren olmaz çünkü yaninda çivi tasiyan bütün süvariler önceki çarpismalarda ölmüstür.
O esnada tekrar saldiriya geçen Ingilizler, toplari Fransizlardan kurtarip, o toplarla onlara ölüm kusmaya devam ederler. Neticede Napolyon ve Fransiz ordusu savasi kaybeder. Bulunamayan bir avuç çivi dünya tarihine yön vermistir…
