Kubilay Kaplan

Kubilay Hoca ile Ramazan Sohbetleri

Kubilay Kaplan

ILAHIYAT Fakültesi’nde okuyup biraz farkli bir profil çizseydim bu isimde bir televizyon programim olabilirdi: Kubilay Hoca ile Ramazan Sohbetleri. Ne yazik ki ne Ilahiyat okuduk ne de ilahiyat profesörüyüz ancak bütün bunlar bugün bu kösede bir Ramazan sohbeti yapmamiza engel degil.
Hazir Ramazan ayindayiz etrafta programdan geçilmiyor biz de bu konsepte uyum saglayalim dedik.
Hemen sohbet basliklarimiza geçelim.

SEYTANLAR BAGLANMAMIS MIYDI?

MUBAREK Ramazan ayi geldiginde sik sik su kelami isitiriz: “Ramazan geldiginde cehennem kapilari kapanir, cennet kapilari açilir ve seytanlar zincire vurulur”.
Ramazan ayinda seytanlarin zincire vuruldugu dile getirilir ama yasanan kimi hadiseler bu duruma biraz ters düsüyor gibi.
Suriye’deki seytanlar zincire vurulmamis olacaklar ki bu mübarek ayin birinci gününden itibaren kanli hadiseler birbirini kovaliyor.
Afganistan, Irak, Libya ve sair Islam ülkeleri de bildiginiz gibi.
Müslümanlarin kutsal Ramazan ayinda seytanlarin islam ülkelerinde cirit attigini görmek ne aci…

KOMUTANLAR DARBE ORUCUNDA

RAMAZAN denilince ilk akla gelenlerden biri hiç süphesiz ki oruç ibadeti.
Türk kamuoyu su siralar kuvvet komutanlarinin istifasi ve akabinde sekillenen Yüksek Askeri Sura oturus düzeni üzerine odaklanmis vaziyette..
Bazi sevindirik yorumculara göre Türkiye’de askerlerin siyasete müdahale ettikleri dönem gerilerde kaldi ve Türkiye demokratiklesiyor.
Kimi ürkek yorumculara göreyse Ak Parti, orduyu boyunduruk altina almis görünüyor.
Kisacasi Türkiye’de askeri kanat uzun süreden beri darbe orucu tutuyor.
Türkiye siyasi topografyasina vakif olanlar bu cografyada yasanan bu tarz önemli siyasi hadiselerin asla bizim kendi inisiyatifimizle vuku bulmadigini bilirler.
Kimi dis mihraklar, Türkiye’de ilimli islam ya da demokratik islam kartina oynarken bir zamanlarin basat aktörü orduyu kizaga çekiyor. 28 Subat’ta postmodern darbe yapan (yaptirilan) ordu, baska bir postmodern darbeyle karsi karsiya… Ne enteresan degil mi?

BABAM VE RAMAZAN DAVULCUSU

BABAMIN oruç ile pek arasi yoktu.
Zaten bir fabrika isçisinin oruçla arasi pek olmaz. Yaptigi agir is dolayisiyla aksama kadar binlerce kaloriye ihtiyaci olur. Babamin oruçla arasi yoktu ama uykusunu bölen ramazan davulcusuna kafayi fena takmisti.
Davulcu da babama mi kafayi takmisti ne?
Bizim sokaga girdiginde davula patlatircasina vurur gibiydi. Babam bir kaç torpil ile bu ise bir son verdi.
Davulcunun ayaginin dibinde patlayan torpiller bu ikisi arasindaki soguk savasi bitirmisti. O hadiseden sonra davulcu bir daha bizim sokaga girmemisti.

FACEBOOK’A RAMAZAN GELDI

INSANLIK tarihini Isa’dan önce(I.Ö) ve Isa’dan sonra(I.S)olarak ayiriyoruz.
Fakat bundan sonra insanlik tarihi, Facebook’tan önce(F.Ö) ve Facebook’tan sonra (F.S) olarak degerlendirilirse sasmam.
Facebook’tan sonra artik hiçbir sey eskisi gibi degil.
Ramazan ayi, hiç degil.
Su siralar Facebook sayfalarinda yapilan Ramazan ve oruç muhabbetleri girla gidiyor. Millet buralara acayip acayip sloganlar filan yaziyor hatta sloganlar bazen keskin tartismalara neden oluyor.
Mesela geçenlerde biri söyle yazmis “Hangi Ramazan daha zorlu? Bu mu yoksa Tatar Ramazan mi?” Bir digeri söyle yazmis “Hayalim 4 kelime o da söyle Izmir için iftar saati”
Tövbe, tövbe…

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.