Kubilay Kaplan

OSMAN AKSU'NUN DA HAKKI VAR

Kubilay Kaplan

Günün sözü “Cehaletin de yaşı yoktur.”Kubilay Kaplan

Bu köşenin müdavimlerinin malumu olduğu üzere son birkaç yazımızda Saadet Partisi İlçe Teşkilatı tarafından parti üyelerinden seçim desteği için, para yardımı talep edildiğini gündeme getirdik. Olayı biraz mizahi tınılarla süsleyerek okuyucu için de cazip ve anlaşılır hale getirmeye çalıştık. Bu şekilde meramımızı anlattığımızı sanıyorum. Yalnız dün beni telefonla arayan değerli ağabeylerimizden Osman Aksu (ki kendisi Büyük Birlik Partisi’ne gönül vermiş sağlam bir ülkücüdür) çok önemli bir noktaya temas ederek konuya farklı bir perspektif getirdi. Osman Aksu, yaptığım yorumlar dolayısıyla da biraz bana gönül koymuş. Ancak telefonda on dakika kadar konuşunca ortak noktalarda buluşabilmemiz sevindirici. Gelelim Osman Aksu’nun dikkat çektiği konuya. Bilindiği üzere Siyasi Partiler Kanunu maddeleri göz önüne alındığında sadece mecliste grubu bulunan siyasi partiler hazineden para yardımı alabiliyorlar. Yani mevcut siyasi konjonktürde mecliste grup kuracak oy oranı alamamışsanız Devlet Hazinesi’nden yardım da alamıyorsunuz. O nedenle yüzde onluk seçim barajını aşamamış olup meclis dışında kalan siyasi partiler ekonomik manada çok büyük zorluklar yaşamaktalar. Türkiye’deki seçim yarışının demokratik ve adil olması için bu siyasi partiler kanununun revize edilmesi ve seçim barajının da yüzde beş civarına çekilmesi gerekiyor. Evet, mecliste grubu bulunan siyasi partiler hazineden büyük meblağlar alabilirken, Saadet Partisi gibi barajın altında kalan siyasi oluşumlar da yüz yüze kaldıkları maddi darboğazı aşmak için müntesiplerine başvuruyor. Bu gerçeğe temas ettiği ve bu konuyu da gündeme taşıdığı için Osman Aksu ağabeyimize teşekkür ediyorum.

Torbalı’nın elektriği negatif mi?

Son yılların revaçta kavramlarından birisi de “elektrik”.Sağ olsunlar evlendirme programları sayesinde bu elektrik alma kavramı toplumun bütün katmanlarına sirayet etti. Paravanın arkasında beyaz atlı bir prens beklerken karşısında farkı bir tip bulan hatunlar hemen, “elektrik alamadım” bahanesine yaslanmaktalar. Kendisinden elektrik alınamayan takım elbise giymiş aday müzik eşliğinde programı terk ederken ondan elektrik alamayan hatun da bir beyaz atlı prens arayışını umutla sürdürüyor. İşte, elektrik böyle bir şey.   Ben, yerleşim yerlerinin de kendilerine has bir elektriği olduğunu biliyorum. Bilimsel dilde buna, “aura” diyenler de var. Mesela ne zaman Selçuk’a gitsem daha trenden iner inmez başka bir elektrik sarıyor beni. İnanın on yıl gençleşmiş gibi hissediyorum. Kentin yapısal formu ve insanların o formun içine yerleştirilme şekli sizi çok da itmiyor. Suratınız ve gardınız düşmüyor. İstasyon kahvesine oturup karşınıza da Ayasuluk Kalesi’ni aldığınızda şiir bile yazabilecek kıvama geliyorsunuz. Ancak Torbalı söz konusu olduğunda auramızın çok da insanı çeken bir tarafı olmadığını gözlemliyorum. Galiba en iyisi Torbalı’ya uzaktan , bir tepeden bakmak. Mesela ben, ne zaman Kazımdirik Caddesi üzerinde yürüsem enerjimin azaldığını hissediyorum. Etrafınızda müthiş bir stres bombardımanı var. Arabalar, insan kalabalığı ve gürültüler arasında kaybolmamak işten değil. Torbalı’nın bu aurasını nasıl değiştirebiliriz? Ve bu ilçeyi nasıl daha bir yaşanılır hale evirebiliriz? Bunlar cevaplamamız gereken zor sorular.

MHP neden böyle?

Son yazılarımızın konularından bir tanesi de MHP İlçe Teşkilatı’nda yeniden değişen dengeler. İlçe Başkanı Yurdadoğ Mutlu’nun bir zamanlar kendisine muhalif olan isimlerle yeniden bir araya gelmesinin partili bazı isimler tarafından hoş karşılanmadığını dile getirmiştik. Akabinde, Yurdadoğ Mutlu’ nun konuyla alakalı açıklamalarını da burada yayımladık. Dün beni arayan MHP’li Refik Aygün de MHP’de yer alan çok eski bir temayülden bahsederek, “İlçe kongrelerinden sonra yeni İlçe Başkanı’nın etrafında toplanmak bu partinin müntesiplerinin öteden beri bildiği bir gerçektir. O nedenle, mevcut İlçe Başkanı’na muhalif olan kimselerin tekrardan partinin çatısı altına girmelerinin bazı kimseler tarafından yadırganması tuhaf. Bunu yapan kişinin MHP’nin temayüllerini bildiklerinden kuşkuluyum.”dedi. Evet, MHP’nin Torbalı’daki önemli simalarından olan Refik Akgün de konuya bu şekilde bir açılım getirdi.

İzmir’e şiirsel dokunuş

Salı günü İzmir Kitap Fuarı’nda Torbalı rüzgarı estirdik desem abartmış sayılır mıyım bilmem. Ancak Torbalı’da ikamet eden değerli şair Yunus Koray’ın kurucusu olduğu ve başkanlığını yürüttüğü İzmir Edebiyat Platformu , Kitap Fuarı’nda muhteşem bir etkinliğe imza attı. Torbalı’dan Yunus Koray, Tateryen Lokman, Mehmet Bardakçı, Sibel Kent ve ben düzenlenen şiir dinletisinde İzmir’e dair şiirlerimizi seslendirdik. Orada bulunmak ve şiir sever oldukları her hallerinden anlaşılan bir kitleye şiir okumak hakikaten çok heyecan verici bir duyguydu. Yaklaşık bir saat süren şiir dinletisinin tadı damağımızda kaldı. Umarım önümüzdeki sene de İzmir Kitap Fuarı’nda tekrar buluşuruz.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.