Kubilay Kaplan

ÖZBEY'DE TAPU BEKLENTİSİ

Kubilay Kaplan

“İnsanın iyisi, talihin kötüsünde belli olur.” W.Shakespeare

Son zamanlarda Özbey Mahallesi adına sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Torbalı’yı Özbey’e bağlayan ve dar olduğu için de sık sık kazaların yaşandığı kara yolunun genişletilecek olması bunlardan bir tanesi. Bu yolun genişletilmesi için çalışmalara başlayan Torbalı Belediyesi, yıllardır çözüm bekleyen bir sorunu halletmiş olacak. Yalnız, Özbey’in yıllardır çözüm bekleyen başka problemleri de bulunuyor. Bunlardan en mühimi de mahalledeki bir kısım evlerin tapusuz olması. Tapusuz evlerde oturan mahalle sakinleri yıllardır evlerine su ve elektrik şebekesi bağlatamıyorlar. Özbey Mahallesi’nden bana telefon eden Uğur Tekin isimli bir okurumuz , bu konuyu gündeme taşımamızı rica etti. Tekin, bir önceki Belediye Başkanı İsmail Uygur’un kendilerine tapu sözü verdiğini CHP, Torbalı’da seçimi kaybedince bunun gerçekleşmediğini ifade etti. Aynı şekilde mevcut Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez’in de seçimden önce mahalleye gelerek kendilerine tapu sözü verdiğini ifade etti. Evet, yerel seçim arifesinde Özbey Mahallesi’ndeki tapu meselesinin gündeme geldiğini ben de hatırlıyorum. Vatandaşa verilen sözlerin tutulması ve Özbey sakinlerinin tapusuzluğun yarattığı sıkıntılardan kurtarılması gerekiyor.

CHP, Millet ve Malum zihniyet

CHP’nin ,“Milletçe alkışlıyoruz” mottolu reklam filmi televizyon kanallarında dönmeye başladı. Aynı reklamın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu imzasıyla kimi ulusal gazetelerde yayımlanan başka bir metni de bulunmakta. O uzun sayılabilecek metinde bana göre üç kelime ön plana çıkıyor: Millet, alkışlamak, ülke ve malum zihniyet. Üşenmeden saydım.“Neden mi alkışlıyoruz Ahmet Bey?”sorusuna yanıt babında serdedilen o metinde; millet kelimesi 28 defa, alkışlamak kelimesi 15 defa, ülke kelimesi 8 defa ve malum zihniyet kelimesi de 2 defa kullanılmış. Bir kere, CHP’nin millet kelimesini bu kadar sık kullanması bana çok ilginç geldi. Vakti zamanında CHP’nin tek parti idaresine bir aksülamel olarak doğan Demokrat Parti’nin, “yeter söz milletindir!” sloganı, Türk siyasi tarihinde ayrı bir yerde durmaktadır. Ve bence de ifade ediş ve etki bakımından gelmiş geçmiş en iyi siyasi sloganlardan bir tanesidir. Bu sloganı bir önceki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da miting meydanlarında sıklıkla kullandığını bilmekteyiz. O nedenle CHP’nin “millet” kavramına bu kadar ısrarla vurgu yapması rakidinden bir rol çalma çabası olarak görülebilir. Millet kelimesinin bu kadar vurgulu kullanılmasını aynı zamanda CHP’nin “sine-i millete avdet etme” gerçeğini görmesine de yorumlayabiliriz. Bu reklam afişinde bir başka dikkat çekici unsur da, iktidar partisinin “malum zihniyet” olarak tanımlanmasıdır. Oysa ki, yine bildiğimiz gibi Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisini eleştirirken karşı cenaha sık sık “CHP zihniyeti” yaftasını iliştirmekteydi. Demek ki, CHP sadece “Millet” kavramını değil “zihniyet” kavramını da rakibine karşı kullanmakta. Ağır sıklet rakibine karşı bir zamanlar tüy sıklette mücadele veren CHP, orta sıklete geçiş yapmaya gönüllü gibi. Yalnız bunun için biraz daha kilo alması ve kendisini çok daha iyi beslemesi lazım. Zaten öyle olsaydı Türkiye’de siyasi gündem HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı değil, CHP’nin tek başına iktidar olup olamayacağı olurdu.

İnşaat sektöründe S.O.S

Kafamı uzun süreden beri meşgul eden bir soru: Torbalı’daki inşaat sektörü hızını kaybedecek olursa ilçe bu durumdan sosyo-ekonomik olarak nasıl etkilenir? Bu sorunun yanıtlarını vermek bile korkutucu aslında. Ancak aldığımız sinyallerden de oraya doğru bir gidişat olduğunu tespit ediyorum. Son zamanlarda görüştüğüm ilçenin sayılı müteahhitleri de bu geçeği teyit eder mahiyette söylemlerde bulunuyorlar. Anladığım kadarıyla yeni bina söz konusu olduğunda Torbalı’da çok fazla miktarda bir arz fazlalığı var. Son zamanlarda yapılan binaların birçoğu deyim yerindeyse yapanın elinde patlıyor. Üstelik bankalar da kredi çıkarma hususunda eskisi kadar heveskar değiller. Torbalı’da her önüne gelenin de yap-sat’çılık ile iştigal etmesi zaten daralan piyasayı iyice açmaza sürüklüyor. Buna bir de inşaat malzemesi maliyetlerindeki artışı ve arz fazlalığından ötürü daire fiyatlarındaki azalmayı ekleyecek olursak durumun vahameti anlaşılır. Torbalı’da inşaat denizinin dibi görünürse neler olur? Dedim ya; düşünmesi bile ürkütücü. Ama bunu hesaba katmaksızın yolumuza devam edemeyiz.

Perşembenin sorusu

Geçmiş yüzyıllarda birbirilerini boğazlayan iki ayrı Hristiyanlık mezhebi, Katoliklik ve Protestanlık arasındaki çatışma çok uzun zaman önce son bulmuşken bizim bu taraflarda neden Şiilik ve Sünnilik uçurumu bir türlü kapanmamakta? Bu durum iddia edildiği gibi emperyal güçlerin bir kışkırtması mıdır, yoksa bunun temel nedeni başka yerde mi aranmalıdır? Bilgisine ve yorum gücüne güvenen okurlarımdan yanıt bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.