SAATLERIN 12 Eylül referandumu-na ayarlandigi su zaman araliginda Torbali semalarinda adeta bir yildiz-lar geçidi yasaniyor.
Ak Parti’li, CHP’li MHP’li milletvekil-leri Torbali’yi yolgeçen hanina çevir-mek üzereler.
Biz bu kisizadeleri referandumdan referanduma hadi bilemediniz seçimden seçime görmeye o kadar asinayiz ki…
Evet, asinayiz ama her seferinde de gü-lücük gülleri saçaraktan etraflarinda halka olmayi ihmal etmiyoruz.
Onlar konusuyor pür dikkat dinliyoruz.
Sanki karsimizda eti kemigi farkli bir maddeden karilmis, insan üstü var-liklar bulunuyormusçasina agzimiz açik, sarf ettikleri her cümleyi dik-katle dinliyoruz.
Onlar da bir müddet konusup, zaten zi-hinleri belli bir düsünceye sartlanmis kisilere ayni seyleri söyleyip baska bir menzile dogru yol aliyor.
Oysa kine biz sayin vekillerimizi birileri dügmeye basip da: “Suraya buraya gidin, sunu sunu halka anla-tin” demeden, kimse onlari yönlen-dirmeden aramizda görmek istiyo-ruz.
Ancak o zaman anlayabiliriz gerçek sa-mimilik derecelerini.
O nedenle sayin vekiller öyle seçimden seçime kapimizi tiklatacaksaniz bu si-cak havalarda buralara kadar zahmet buyurmayin.
Biz ne de millet olarak olsa alisigiz siz-leri meclis ortaminda düsünmeye.
Milletvekilinin yeri, milletimin meclisi ne isiniz var bu sicak havalarda aramiz-da?
BIR ACAYIP MINIBUS SOFÖRU
BIR milletin insana ve çevreye ver-digi deger en fazla toplu tasima araç-larinda kendisini gösterir diye düsü-nüyorum.
Genel olarak Türkiye’de ve Torbali’da insanlarin toplu halde bir yerden bir ye-re tasindiklari bu araçlarla ilgili hiç de hos seyler olmuyor.
Geçtigimiz günlerde bir tek minibüs soförünün nelere kadir oldugunu gö-zümle gördükten sonra bu meseledeki karamsarligim daha da katmerlendi.
Hadise Kazim Dirik Caddesi’ndeki minibüs duragi civarinda cereyan etti.
Duraga yanasmak arzusunda olan bir soför arkadas, minibüs duragini iskala-yarak caddenin tam ortasinda durup yolcu almaya basladi.
Minibüs soförü zahmet edip araci ge-ri vitese atsa bos olan durak alanina yanasiverecek ama o soför arkadas caddenin ortasinda çakili tutmaya devam etti.
Arkasinda biriken müthis trafik ada-min umurunda degil..
Vakit aksam, iftara on-onbes dakikalik bir zaman kalmis, oruç tutan vatandas-larin vücut isilari ve tansiyonlari zaten had safhada…
Millet minibüsün arkasinda konvoy olusturmus, bizim yol ortasi kovboyunu uyarmak amaciyla habire kornaya basi-yor ama nafile beriki tinlamiyor bile.
Belli ki tek basina trafigi felç etmenin keyfini sürüyor.
Bu manzarayi izledigim dördüncü katin balkonundan: “Ya rabbim” de-dim “Hayatlarimiz kimlere emanet”
