Günün sözü “İnsanın iyisi, talihin kötüsünde belli olur.” Shakespeare
Haftaya bugün seçim curcunası sonlanmış olacak. Bu sefer de başka curcunalar başlayacak elbette ama işin o kısmıyla daha çok siyasetçiler alakadar olacak. Seçim bitiyor ama HDP konvoyunu hedef alan ve Pancar Mahallesi’nde yaşanan gerginlik bu seçimin nahoş olaylarından birisi olarak akıllarda kalacak gibi. Oysa ki, Torbalı’daki seçim sath-ı mailinde son viraja girerken her şey yolunda gibi bir görünüm vardı. Umalım da bu son hafta başka nahoş hadiseler patlak vermesin. Elbette Pancar’da yaşanan bu hadisenin bütün yönleriyle araştırılması gerekiyor. Olay gerçekten bir saldırı mı; yoksa işin içinde başka unsurlar mı var? İyice açığa çıkarılması şart.
Kütüphane araştırmaları
Torbalı İlçe Halk Kütüphanesi son tadilattan sonra Çırağan Sarayı gibi oldu vallahi. Kütüphanede okumak ve araştırma yapmak şimdilerde eskiye nazaran daha bir keyif verici. Üstelik kütüphane, içerisine konulan internet bağlantılı sekiz bilgisayarla gençler için de eskiye göre daha cazip. Geçenlerde bir konuda araştırma yapmak amacıyla bu bilgisayarlardan birisinin başına oturdum. Google arama motoruna başlığı yazacağım esnada daha önce orada araştırılmış olan konu başlıklarıyla karşılaştım. Ve anladım ki, gençlerimizin kütüphanedeki bilgisayarlarda yaptıkları arama konuları çok ilginç. Konu başlıklarında; Kim Kardashian, Jennifer Lawrence, Kaçak dizisi sezon finali vs. gibi isimlerle karşılaştım. Elbette bu son derece olağan bir durum. Ne de olsa, araştırma araştırmadır. Kütüphaneye gelen gençler nöroşürirji ya da dramaturg gibi başlıkları araştıracak değiller ya… Netice olarak İlçe Halk Kütüphanesi’nde internet bağlantılı bilgisayarlar olmasını önemsiyorum.
İnşaat işçisinin suikastı
Bu konuda biraz paranoyak olduğumu kabul ediyorum. Yani inşaat halindeki binaların altından kesinlikle geçmeme konusunda biraz paranoyak yanlarım var. Aslında bunda haklılık payım da var. Nitekim geçtiğimiz Cumartesi günü bu paranoya yüzünden belki de hayatım kurtuldu. Olay tam olarak şöyle gelişti: Sabah erken saatte bisikletime atlayıp fırına doğru pedal çevirmeye başladım. Cadde üzerinde bir inşaat olduğunu bildiğim için yolu biraz açıktan almak için direksiyonu kıyıya kırdım. Üç metre gitmemiştim ki, inşaatın dördüncü katından aşağıya seramik blokları düşmeye başladı. O seramik bloklar sertçe yere düştüler ve onlardan fırlayan parçalar şarapneller gibi etrafa dağıldılar. Eğer, paranoyak olmasaydım ve inşaatın altından geçme seçeneğini kullansaydım büyük bir ihtimalle seramikler tam kafama düşeceklerdi. Sonrasında minarelerden bir sala ve ikindi namazına müteakip Torbalı Mezarlığı’na.. “Sakar bir inşaat işçisinin suikastına uğrayan basın şehidi Kubilay Kaplan” yazarlardı artık taşıma…
Beşinci kattan atlayan kedi!
Cumartesi günü buna benzer ilginç bir olayı öğrendim. Barış Yapı Sitesi’ndeki bir dairenin beşinci katından aşağı atlayan bir kedi ile alakalı bir haberdi bu. Torbalı’da insan intiharlarına alışığız da kedi intiharıyla ilk kez karşılaşıyorum. Bence bunun birkaç sebebi var: Birincisi insanlardaki yoğun stres, kedileri de fazlasıyla etkiliyor. Çünkü kediler, son derece naif ve duygusal hayvanlar. İkinci sebep ise, kedilerin apartman dairelerinde fazlaca bunalması. İşte bu gibi sebepler yüzünden kediler de artık kendilerini boşluğa bırakıyorlar. Beşinci kattan atlayan kedinin akıbetine gelince, sahibi onu son olarak Veterinere götürüyormuş. Ama bence umut yok.
