Kubilay Kaplan

Torbali'da lale devri

Kubilay Kaplan

OSMANLI Imparatorlugu’nda “Lale Devri” olarak bilinen meshur bir safha vardir.
17181730 yillarini kapsayan bu devir pek çok özelligiyle bir “zevkü sefa” çagidir.
Istanbul’un Kâgithane, Küçüksu gibi çesitli yerlerine yapilan türlü türlü köskler, konaklar adeta bu zevkü sefa çagina atilmis birer imzadir.
Osmanli aristokrasisi diyebilecegimiz yönetici elit takim, insa ettirdikleri kasirlarda zevk alemlerini yudumlarken Anadolu, Celali isyanlariyla kavrulmakta devletin temel taslari sapir sapir dökülmektedir.
Patrona Halil isimli bir hamam tellagi önderliginde baslayan ve dalga dalga bütün Istanbul’a yayilan ayaklanma neticesinde Lale Devri sona ererken, isyancilar lüks abidesi gibi yükselen bütün o kösk ve bahçeleri tarumar ederler.
Osmanli Baskentini bir sefa diyarina çeviren Lale Devri Patrona Hali’in önderlik ettigi kanli ve amansiz bir ayaklanmayla sona erer…
Içinizden “Osmanli’daki Lale Devri ile Torbali arasinda nasil bir baglanti kurabilirsin?” diyenler çikabilir diye devrin kisa tarihini yukarida izah ettim.
Torbali’da da su an bir Lale Devri yasandigina hiç süphem yok. Birbiri ardina açilan kafeteryalar, beyaz ve mavi köskler baska nasil izah edilebilir? Birileri Torbali’da kendi zevk abidelerini yükseltiyor.
Buradaki Patrona Halil de sanirim benden baskasi degil.
Yani Torbali’daki mevcut “tatli hayat” sapkinligini elestiren ve bu elestirileri yüzünden tefe konulan kisi herhalde sadece benim (Yerel basinda gördügüm kadariyla durum böyle) O yüzden Patrona Halil’lik bana düsüyor.

AHHHH… TATLI HAYAT!

TORBALI Belediyesi’nin açtigi kafeteryalara her gün bir yenisi eklenirken bu isletmelerin hepsinin belediye tarafindan çalistiriliyor olmasi ne kadar manidar degil mi?
Burada istihdam edilen kisilerin çogunlugu da belediyeye yakin kimselerin esi, dostu, hismi…
Isin en ilginç tarafi ne biliyor musunuz?
Bu kafeteryalara gidip orada zaman öldürenlerin büyük bir çogunlugu da bu mekanizmaya yakin kisiler..
Aksama kadar tarlada çapa sallayan ya da fabrikada vardiya dolduran kisilerin yani Torbali’nin kahir ekseriyetinin “Yahu bu aksam su beyaz kafeye gidip bir tavla oynayalim” dedigini zannetmiyorum..Özal devri Türkiyesi’nin meshur bir slogani vardi. Hani adina “Yap, islet, devret” modeli deniliyordu.
Torbali’da bu “aç, islet, kullan” olarak geçerli…

YURUYUS YOLUNA ÇIKIN DA BAKIN

BU arada, Belediye tarafindan Baris Yapi Sitesi ile Torbali Mahallesi arasinda uzanan yürüyüs yoluna ekilen bütün o çiçeklerin kurudugunu gözlemlemek mümkün.
O çiçeklere verilen paraya, o çiçekler dikilirken harcanan emege, sulanirken israf edilen tonlarca suya yazik degil mi?
Birbiri ardina kafeterya açan ve bunu matah bir sey sanan belediye erkâni bir çiçek popülasyonunu bile korumaktan ve yasatmaktan acizdir.

BURASI ÇOCUKLARIMIZIN TORBALI’SI

BIR gazeteci olarak benim toplumsal bir sorumlulugum bulunuyor.
O yüzden bu kösede yazmaya devam ettigim sürece egriye egri, dogruya da dogru demeye devam edecegim. Yoksa “köyün delisi” rolünü oynamaya niyetim yok.
Benim hissettigim ve yerine getirmeye çalistigim bu toplumsal sorumlulugun onda birini hissedenlere de buradan seslenmek istiyorum.
Burasi çocuklarinizin yasayacagi, hayatlarini idame ettirecekleri yer.
Onlara nasil bir Torbali miras birakacaginiz size bagli…

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.