SAHADA olmak tribünde olmaya benzemiyormus. Bana bu gerçekligi bir kere daha hatirlatmis oldu yasadigim kimi gerçeklikler. 3 haftadan beri sahada kosturuyoruz. Torbali’yi hatta Izmir’i ve hatta Türkiye’yi anlamak için bulunmaz bir nimet. Su saha dedikleri sey nelere kadir.. Sahaya döndügümde Torbali’yi hiç degismemis görmek hayal kirikligi yaratsa da umut mumunu söndürmüs degiliz. O mum bir yerlerden isildar elbet..S imdi biz elimizde bir kirik mum etrafta adam gibi adamlar ariyoruz. “Ikibinli yillarin Torbali’si böyle olmamaliydi” diyerek…
TORBALI’DA DEGISMEYENLER (SORUNLARIMIZ)
SAHAYA indigimizde su sorunlarin aradan geçen yillara ragmen birakin oldugu gibi kalmayi daha da katmerlendigini gördük.. Iste o degismeyen sorunlar listesi:
Okul binasi meselesi, Hastane binasi meselesi, Mezarlik meselesi, Torbalispor meselesi, Yoksulluk meselesi, Yagmurdan sonraki içler acisi halimiz meselesi, Atatürk Mahallesi meselesi, Çevre felaketi meselesi, Otopark yeri meselesi, Kalifiye eleman bulamama meselesi, Intihar meselesi ve en önemlisi adam yoklugu meselesi vs.vs.v.s…
YOKSULLUGU GÖRDUM YOKSULLUGU..
TORBALI’NIN yakasina yapistirilan su “vergi rekortmeni” etiketi var ya..
Bu etiketten çektigimizi baska hiçbir seyden çekmedik biz…
Her platformda dilimize doladigimiz bir terane “Türkiye’nin vergi rekortmeni ilçesi Torbali” Eeee.. sonrasi..
Efendim vergi rekortmeniyiz ama söyle söyle meselelerin içinden bir türlü çikamiyoruz. Vergi rekortmeniyiz ama burnumuz çamurdan kurtulmuyor. Vergi rekortmeniyiz ama yoksulluk paçalarimizdan akiyor..
Uyanin ey Torbali güruhu..O vergi bizim üretimimiz degil. Uretim üssü olarak Torbali’yi kullanan ama inatla ve israrla Torbali’nin disinda kalan büyük yerli ve yabanci sermayenin ürünü..
Torbali’yi vergi rekortmeni yapan Ertugrul Mahallesi’nde bakkal isleten Ahmet amca ya da Tepeköy Mahallesi’nde kundura satan Mehmet amca degil.. Onlarin kim oldugunu hepimiz biliyoruz. Az önce sahaya indigimde degisen pek birseyin olmadigini söylemistim.
Torbali’nin yoksullugunu o kadar palazlanmis gördüm ki,tepeden tirnaga ürktüm… Sosyal bilimlerdeki Sosyal biyopsi kavramina asina herkes ne demek istedigimi asagi yukari anlar. Korkarim ki bu noktadan sonra kimse kolay kolay bu gidisati toparlayamayacak.Bati cephesinde yeni birsey yok isminde güzel bir roman vardi. Sonu aci biten bir savas romani.. Torbali merkezinde de yoksulluktan ve yoksunluktan baska birsey yok.Sonu aci bitecek bir roman da bu.
GAZETECILIK BELGEMI BULDUM
GEÇTIGIMIZ hafta gazetenin haber merkezinde elime benim için çok özel anlami olan bir vesika geçti. 2006 senesinde hakkimda açilan 10 milyarlik bir tazminat davasinin ilamini buldum.O davadan berat etmisim ama bana o davayi açan kisi adeta davakolik olmus..Bunu da gördüm ve üzüldüm.Kimse artik “etrafta dava adami kalmadi arkadas” demesin. Dava adamlari hala aramizda..Biz de ayri bir dava adamiyiz baska bir mesele..
ÖZUR VE DUZELTME: Geçtigimiz hafta sehven, Ertan Unver’in 30 sene Taris Baskanligi yaptigini yazmis bulundum. Ustat bu yanlisi düzeltme geregi duyarak 30 degil 21 sene Taris Baskanligi yaptigini ifade etti. Kendisine tesekkür ederiz.