“Nazik bir adam anlatılan hikayeyi her zaman ilk duyan kişidir.” Mark Twain
Sertan Ula isimli bir okuyucum bana şöyle bir mail göndermiş: “Saygıdeger Kubilay kardeşim
öncelikle tarafsızlığını iddia ettiğin için, senden bir ricam olacak. Medeni cesaret gösterip CHP ön seçiminde aday olan Sedat Uzunbay için attığın, “by by” başlığını Atilla Kaya için de atmanı isterim. 2 Belediye Başkanlığı, 1 il başkanlığı 1 milletvekilliği kaybetmiş aday için güzel bir başlık bulmuşsundur umarım. hem de delikanlılığını biraz görmek isterim saygılar sunarım”
Bu mail üzerine ben de Sertan arkadaşımıza şu minvalde yanıt gönderdim “Değerli okurum Sertan; Uzunbay’a o şekilde başlık atmamın nedeni tamamen soy ismiyle kafiyeli olan ve duruma uygun düşen bir başlık oluşturmak içindi. Üstelik kendisinin Torbalı için ve de adaylık için yeterince çalışmadığını sadece ben değil; CHP İlçe Başkanı İsmail Uygur söylemekte. Atilla Kaya’ya gelince adaylık hususunda hakikaten gece gündüz çalışmış, madden ve de manen kendisini tüketmiş bir siyasetçi. Üstelik kendisi, Sedat Uzunbay kadar yaşlı da değil, yani önünde daha çok zamanı var. O nedenle Atilla’ya BY BY dersem bu gerçeklikle örtüşmeyen bir durum olur…Yine de attığım o başlıkla seni üzdüysem özür dilerim..Delikanlılık hususuna gelince, benim öyle bir iddiam bulunmamaktadır. Saygılar benden.
Hastane kantininden açıklama geldi
Geçenlerde bu köşede “Hastane kantininde çay fiyatı” başlıklı bir pasaj açarak bir okurumuzun şikayetini gündeme taşımıştık. Murat Dalmaz isimli bir okurumuz bize mail atarak Torbalı Devlet Hastanesi’nde bir bardak çay içmenin maliyetinin 1,25 lira olduğundan yakınmıştı. Dalmaz, ayrıca hesabı ödediği halde hastane kantininden kendisine yazar kasa fişi verilmediğini de bize aktarmıştı. Murat Dalmaz’ ın bize gönderdiği sitem dolu mesajın burada yayımlanmasının ardından hastane kantinini işleten arkadaşımız beni arayarak bilgi paylaşımı yapmak istediğini söyledi. İsmini şimdi hatırlayamadığım bu arkadaşımız, Ordu’dan Torbalı’ya gelerek hastane kantinini işletmeye başlamış. Telefonda beş dakika görüştüğümüz bu arkadaşın son derece anlayışlı ve de saygılı bir kişi olması da takdirimi kazandı. Telefondaki beyefendi, kantinde satılan bir bardak çayın fiyatının 1,25 lira olduğu doğruladı. Ama dediğine bakılırsa çay yapmak için en iyi marka çayları ve de suyun pahalı olanını kullanmaktaymış. “Çayın tadına bakmak isterseniz, buyurun sizi misafir edelim.” diyerek bu köşenin yazarına da nazikçe bir davette bulundu. Bahsi geçen hadisenin tüm Türkiye’de elektrik kesintisinin yaşandığı 31 Mart günü vuku bulduğunu ,Murat Dalmaz’a da bu nedenle yazar kasa fişi veremediklerini izah etti. Evet, kantinci arkadaşımızın da görüşünü bu şekilde yayımlayalım ki, kimseye haksızlık etme gafletine düçar olmayalım. Allah , şu zor müşkül hayat şartlarında esnafımıza da vatandaşımıza da bol sabırlar ihsan etsin demekten başka yapacak bir şeyimiz yok.
Çok garip bir SMS
Dün sabah telefonuma oldukça garip bir SMS geldi değerli okuyucularım. Gönderen kişinin ismi bende kayıtlı olmadığı için de mesajın kim tarafından gönderildiğini bilmemekteyim. Ancak mesaj tam olarak şöyleydi “Sevgili arkadaşlarım; bugün öğlene,hükümet karşısı PTT yanında babamın hayrına pide keyfi var,beklerim.Yusuf kuluna Fatiha..” Mesajı ilk okuduğunuzda içerisinde barınan çelişki pek fark edilmiyor. Ama yeterince dalgın bir kişi değilseniz mesajdaki tenakuzu hemen fark ediyorsunuz. Mesajdan anlıyoruz ki, rahmetli olmuş birisinin hayrına pide ikramı yapılacak. Ve hayır için yapılan bu ikram “pide keyfi” olarak ifade edilmiş. Bence bu mesajı gönderen arkadaşımız, dalgınlığının kurbanı olmuş. Yoksa hayır işlerinin keyif için yapılmadığını o da biliyordur.
Merih Omay tekrar sahalarda
Her pazartesi geleneksel olarak devam ettirdiğimiz halı saha maçlarına Torbalı’nın eski tüfek topçularından Merih Omay da dahil oldu. Merih Omay ile aynı takımda oynamanın zevkini yaşadık. Kendisi hücuma dönük orta saha olarak görev yaptı. Uzun süre sahalardan uzak kalmış olmasına rağmen de tekniğinden bir şey kaybetmediğini göstermiş oldu. Ben, birkaç defa yanlışlıkla rakip oyunculara pas atınca Merih abi yanıma yanaşıp, “Hayrola Kubilay sende de mi yakını görme problemi var?”diye sordu. İşte ben o zaman, Merih Omay’ın neden bu kadar gol kaçırdığını anlar gibi oldum. Bu arada başka bir gol kaçırma kralı olan Hasan Kudayyılmaz, karşılaşma saatine yetişemediği için maçı kenardan izledi. Hasan’ın sahada olmamasına rağmen yine birkaç düzine gol kaçınca ben de Hasan’a “demek ki, kabahat sende değilmiş brother.” dedim.
230 araba harcamışlar
Şu sıralar sinemaseverlerin dilinde bir tek filmin mevzusu var: Hızlı ve Öfkeli 7. Bu film gişeye tam gaz dalmış görünüyor. Bunun böyle olmasında biraz da filmin etrafında şekillenen hikayelerin payı var. Medya organlarından öğrendiğime göre bu filmin çekimleri esnasında 230 tane son model spor araba harcanmış. Adamlar bir film çekiminde bile 230 tane arabayı tarumar etmekten çekinmiyorlar. Biz hala yerli otomobil markası üretecek bir babayiğit peşindeyiz. Bu fark kapanmaz gibime geliyor.
