Mehmet Ergün

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Mehmet Ergün

2017 yılının Nisan ayında gerçekleşen anayasa referandumuyla yeni bir yönetim sistemine geçtik. Geçiş hızlı ve şatafatlı oldu. Daha çok parlementer, daha genç parlementer, daha etkin parlemento, daha hızı karar alma mekanizması, daha şeffaf bir yönetim…

Oldu hamdolsun…

Olan başka şeyler varsa siz olmamış gibi bilin çünkü sistem sizden bunu beklemekte…

Çünkü tepedeki değişimin topumun tüm katmanlarına homejen biçimde dağılımının hassas noktaları bu süreçteki başarısızlıkların ve yolsuzlukların el verdiğince saklı tutulması veya olabildiğince halkın gözünden uzaklarda derdest edilmesinde kümelenmektedir.

Bazı kokuların dozu her türlü tedbirin üzerine çıkabiliyor…

Her şeye rağmen Türkiye’de gazeteciler var…

*

Sistem değişikliği, anayasa değişiklikleri ve onları takip eden biz, dizi seçimle yeterince başı dönen insanlar bugün bu kısa zaman diliminde olup bitenleri serinkanlılıkla değerlendirmekteler.

Özellikle yapılan son çift dikişli İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri ve seçimden sonra yaşananlar bir kez daha bu sistemin bize uygun olmadığını göstermektedir.

*

Ülkenin çok güçlü ve çok sevilen bir Cumhurbaşkanıyla, İstanbul’un iş yapmaya, hizmet üretmeye gönüllü bir belediye başkanı mektupla iletişim kurmaya, meramını bir zarfa koyup anlatmaya çalışıyorsa, bu sistem üzerine sorulacak çok soru var demektir.

Tek başına bu örnek bile, bu değişikliğin bizi ileriye değil, çok ama çok gerilere itelediğini apaçık anlatmaktadır.

Konu kişisel değil…

Bütün ipleri bir kişinin eline verirseniz olabilecekler beş aşağı beş yukarı aynen böyle…

*

“Hadi yanlıştan dönelim derseniz”, artık dönemezsiniz. Türk usulü başkanlık sisteminin enformasyon kısmı batılı. Hepsi Amerika görmüş insanlar, yani çağın modern kovboylarının rahl-i tedrisatından geçmiş ulemalar…

Devletin hem derininde haberdarlar, hem sığından…

Halkın hem naylondan solcusunu, hem kara cahilini nasıl kafaya alacaklarını iyi biliyorlar. İyi bildikleri bir başka şey de, milletimizin; ‘çabuk gaza gelme ve o hızla çabucak unutma’ mümtaz özelliği. Her sıkıntıyı fırsata çevirmeyi, gerektiğinde o fırsatlar için sıkıntılar üretmeyi çok iyi biliyorlar…

Okumuş çocuklar…

*
Yanlış olduğu belliydi…
“Hayır! İsabetli seçim” diyenlerde anlamaya başladılar…

İyi de bundan sonrası?..
Ben çok umutlu değilim. O kadar çok taşın yeri oynatıldı ki, siz isteseniz de o taşlardan başköşe olanlar sizi bırakmaz. Zorluğun adresi değişti…

Bir diğer zorluk da; ideolojik değişimin bu sistemle daha kolay gerçekleşeceğine inanların yaşadığı hayal kırıklığı…

Ve bana göre bu sistemin bu haliyle devam edip etmeyeceğine onlar karar verecekler…

“Peki, biz ne yapacağız” diye sorarsanız…

Siz; 16 Nisan 2017’de ne yaptıysanız, o gün önünüze konan aşa nasıl kaşık salladıysanız yine aynı hareketi yapacaksınız…

Tavanın dibindeki yanığı göstermeyen birkaç parıltılı cümle yetecek…

Yazarın Diğer Yazıları