Mehmet Ergün

CUMHURİYET FAZİLETTİR

Mehmet Ergün

‘Fazilet’, çok şeye yakışır, anlamlıdır, ışığı göz kamaştırır ve bir o kadar da ağırdır, taşıyanın sırtına büyük yükler koyar. “Cumhuriyet fazilettir ve Türk Milletine layıktır” ifadesi bir yanıyla bize en doğru biçimiyle ‘Cumhuriyeti’ tarif ederken bir diğer önemli yanıyla da ‘Türk Milletinin’ ona layık, uygun ve hakkı olduğu gerçeğini ifade etmektedir. Bir milletin karakteriyle, omuzlarının üstünde ‘fazilet’ apoleti olan yönetim modellerinin en değerlisinin harmanlanmasıdır…

 

Cumhuriyet fazilettir…

 

Bu başarı Cumhuriyetin kurucu kadroları ve onların önderi Mustafa Kemal Atatürk’e aittir ve günümüzün şirazesi kaymış sığ tartışmaların çok üzerindedir…

 

*

 

Tartışma zeminine çekilen şey Cumhuriyetin doğrudan kendisi değil onun faziletini besleyen ve defteri kapanmış son yüzyılın; insanlığı, dramlarıyla baş başa bırakan iki büyük dünya savaşları ve onların artçı sarsıntıları olan bir dizi yerel çatışmaların sonuçlarıyla evrenselleşen ‘demokrasi’, ‘özgürlükler’, ‘hukuk normları’ ve taşıyıcı kolon olarak kabul gören ‘laikliktir.’

 

Ki…

 

Sıraladığım değerlerin içerisinde en fazla yumruk alanı, en ağır darbelerle sarsılmayan çalışılanı ‘laiklik’ ilkesi ve onun metodolojisidir. Biz bu tartışmayı, ‘Cumhuriyetle’ olan bağının veya bağımsızlığının nasıl bir şey olduğunu çözememiş statik Ortadoğu toplumları ve özgürlüklerin hala daha ne olup olmadığı konusunda kafaları karışık olan kimi Orta Asya devletleri seviyelerinde yürütürsek iki şeye çok yazık etmiş oluruz…

 

Biri, tarihte örneği çok az olan kurtuluş mücadelemiz, diğeri ise çağını yakalamaya çalışan devrim iradesidir. Her ikisi de günlerinin koşullarını çok iyi okumuş, hedeflerini çok isabetli biçimde yakalamış önemli adımlardır…

 

*

 

‘Türkiye Cumhuriyeti’ birilerinin lütfuyla veya sömürgecisinin; “hadi saldım seni” demesiyle veya bir paktın dağılmasıyla kurulmadı. Bunu gözden kaçırıyoruz ya da gözlerden uzakta tutulmasından fayda umuyoruz. ‘Cumhuriyetin’ faziletle aynı potanın içerisinde olmasının anlamı çok büyük, bu oluşumun arkasında büyük bedeller var. Bu gerçekle yüzleşmek niyetinde olanlar, haritada adının yanında Cumhuriyet olan ülkeleri aramak yerine Osmanlının son on yılıyla Cumhuriyetin ilk on yılını iyi okumalılar. Cumhuriyetin bir fazilet rejimi olarak nasıl tescil edildiğini ancak o zaman doğru biçimde anlayabilirler. Her şey kayıtlı, açık ve anlaşılabilir durumda. Gri alan avcılarının günümüzdeki sıkıntısını çok iyi anlıyorum, işleri gerçekten çok zor…

 

 

Bazı tartışmalar zemin kaybetse de tarihin kronolojisi ve kayıtları başını alıp bir yerlere gitmiyor, değişmiyor, değiştirilemiyor…

 

29 Ekim’ler kutlansa da kutlanmasa da değişmeyecek…

 

Ne mutlu bize, “Ne Mutlu Türküm Diyene…”

Yazarın Diğer Yazıları