Muhittin Cengiz

SÖZÜM ONA PROFESÖR

Muhittin Cengiz

 

Be adam senden insan olsan ne olur, olmazsa ne olur.

Namaz kılmayan insanları sözüm ona aşağılamış, namaz kılmayan insan hayvandır fetvasını vermişsin…Eğer sen bu halinle, bu kafa yapınla insansan o zaman ben insan değilim.

Hayvanlarla kıyaslandığında sıralamanın çok aşağılarda olduğu kesin. Bir de payen sözüm ona ilahiyat profesörü! Nereden Profesör, profesör olmak o kadar kolay mı? Profesörlük gereklilik ister,çakma pro fesör…Al gülüm, ver gülüm pro fesörü

Öğrencilik dönemimizde Profesörunvanını yazarken dahi Profesörlere karşı bir sempatimiz, inancımız oluşurdu. O unvan acayip bir biçimde bizleri heyecanlandırırdı.Sen ve senin gibileri ne zaman ki tanıdım bu yüzden Profesörlerden soğudum. Gerçek profesörlerden özür dilerim ama kanaatim ne yazık ki böyle, çakma pro fesörler için…

Bir de devletin kanalından sövüyorsun, ağzını köpürte köpürte. Neymiş efendim “Namaz kılmayan insan hayvandır” diyorsun. Bu hak ve cesareti nerenden buluyorsan, bu hakkı, bu fetva verme hakkını sana kim veriyorsa!… Hakaret ettiğin benim gibilerin vergileriyle oluşan o yer senin arpalığın mı?

İyi oldu, başkalarının yapamadığını o yaptı… Ağzının payını anlayacağın dilde Başbakan Sayın Binali Yıldırım verdi.Senin için; “Zırva dedi, zırvalıyor dedi” çok doğru söyledi. Zırvalamak normal bir insan için o kadar da önemli değil de, senin için bir başbakanın ağzından bunun söylenmesi, tescillenmesi çok yerinde oldu. Zırvaladığını anlayacak derecede bile yetkin olduğuna inancım yoktur.

Senin gibilerin yegâne becerisi İslam dininden nemalanmaktır. Başkaca da bir beceriniz, gelir kaynağınız yoktur.

Ben çok küfür bilmem; etmem de ammaa bazen yeri geliyor…

Şöyle ki;

Hakim şikayet edilmiş birisini yargılıyor. Sanık hararetle kendini savunuyor.  Birilerine ana-avrat küfür etmiş… Sanık küfür ettiğini inkar etmiyor, ancak niçin küfür ettiğini de anlatmaya çalışıyor hakime fakat nafile… Haklılığını bir türlü ispatlayamıyor…

Hakim sanığa ceza verme aşamasındayken içeriye heyecanla alelacele birisi giriyor. Hakim bey, hakim bey sana acele birşey sormam lazım diyor. Hakim sanığa ceza verme aşamasındayken ısrarcıyı dinlemek istemiyor, fakat adam çok ısrarlı… Dayanamıyor sonunda; söyle derdin nedir anlat diyor.

Telaşla araya giren adam; hâkim bey anam ölünce babam analığımla evlendi. Şimdi babam öldü analığım dul kaldı. Bu durumda analığım bana düşer mi, onunla evlenebilir miyim diyor.

Daha hâkim ağzını açmadan yargılanan sanık devreye girer.  Hâkim bey, hâkim bey ben size biraz önce bir türlü anlatamadım neden ana-avrat küfrettiğimi. İşte ben hakkettikleri için böylelerine ana-avrat sövüyorum haksız mıyım hakim bey demiş. Bunun üzerine hakim sanığın yüzüne kısa bir süre baktıktan sonra, böylelerine küfretmekte haklılığına inanmış olacak ki; sanık için kararımı açıklıyorum, beraaat demiş…

Ben de hak edene hak ettiği şekilde davranmak gerekir kanaatindeyim.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları