Mustafa Uygun

İNSAN OLARAK HAKLARIMIZ

Mustafa Uygun

İslam dini bu çok değerli varlığın haklarını eksiksiz sunmuştur  ve bunları koyduğu prensiplerle koruma altına almıştır. Bunlardan temel haklar olarak görülecek değerleri şöyle sıralayabiliriz:  Hayat hakkı, inanma hakkı, akıl, mal edinme hakkı ve nesil hakkı.

  1. Hayat Hakkı

İslam dini, yaratılanlar içerisinde insanı en üstün görmüş ve insanın hayatını korumayı da temel ilkeler arasına koymuştur. Kur’an-ı Kerim’de haksız yere bir cana kıymanın

bütün insanları öldürmüş gibi ağır bir suç olduğu ve bir insanın hayatını kurtarmanın da bütün insanları kurtarmak gibi yüce ve değerli bir davranış olduğu ifade edilmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v) meşhur “Vedâ Haccı”nda bütün Müslümanlara hitaben, “Bugün, bu ay ve bu belde nasıl kutsal ve masun (korunmuş) ise, canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da öylesine masundur.” buyurarak, insanın yaşama hakkının dokunulmazlığını belirtmiştir. Başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur: “Yedi helâk edici şeyden sakınınız. Bunlardan biri de Allah’ın haram kıldığı bir cana kıymaktır.” Savaş hâlinde bile savaşa katılmayan kadın, çocuk, yaşlı, din adamı gibi kişilerin öldürülmesi yasaklanmıştır. Ayrıca bir insanın başkasını öldürmesi yasaklandığı gibi kişinin intihar yoluyla kendisini öldürmesi de yasaklanmış ve en büyük günahlar içerisinde sayılmıştır.

  1. İnanma Hakkı

Her insan bir dini tercih etme veya inanmama özgürlüğüne sahiptir. “Dinde zorlama yoktur.”  ve “Sizin diniz size benim dinim banadır.” mealindeki ayetlerde bu hususa vurgu yapılmıştır. Ayrıca İslam dinin hâkimiyetinde yaşayan gayri müslimlere (Müslüman olmayanlara), dinlerini yaşama hakkı verilmesi bu konuda verilebilecek çarpıcı örneklerdendir.

  1. Akıl

Akıl, insanoğluna verilen en üstün nimettir. Çünkü Allah’ın emânetleri, akıl sayesinde kabul edilir ve yine akıl sayesindedir ki insan, Allah’ın rızasını elde edebilir. İlmin kaynağı ve kökü akıldır. Akla nisbetle ilim, ağaca nisbetle meyve, güneşe nisbetle nûr, göze nisbetle görme gibidir. İnsanı kâinattaki diğer canlı-cansız varlıklardan ayıran ve ona üstünlük kazandıran akıldır. Kur’an-ı Kerim’de akıl ve düşünmeye sevk eden “Düşününüz!”, “Hala düşünmez misiniz?”, “Onlar hiç düşünmezler mi?”, “Bakınız!”, “Bakmazlar mı?”, “Ey akıl sahipleri ibret alınız!” gibi ikazlar, akla verilen önemi göstermektedir. Aklını kullanmayanlar da “hayvanlardan daha aşağı” görülmektedir.

Böyle önemli bir cevherin korunması için İslam dini sarhoşluk veren alkollü içkileri haram kılmış ve bu yasağa uymayanlar için de cezalar koymuştur. İslâm hukukunda alkollü içkiler yanında insanları uyuşturup akıl ve muhakeme kabiliyetlerini yok eden diğer bütün maddelerin kullanımı da haram kabul edilmiş ve şiddetle yasaklanmıştır. Bütün bunların amacı aklın korunmasıdır.

  1. Mal Edinme Hakkı

Dinimiz mal- mülk edinme hakkını güvence altına almıştır. İslam, yeryüzünün halifesi olan insanın, insanlık onuruna yakışır bir hayat sürmesini istemektedir. İslam zenginliğe karşı değildir, bilakis zenginliğe teşvik vardır. Temel prensip olarak zenginliğin belli bir kesim arasında dolaşan bir güç olmamasını, bireyler arasında yaygınlaşmasını öngörmektedir.  Dinimiz, insanların canlarına kastetmeyi büyük günahlardan saydığı gibi, mallarını gasbedip çalmayı da büyük bir günah saymış, hatta hırsızlık suçuna karşılık el kesme gibi ağır bir müeyyide getirilmiştir.  Bütün bu müeyyideler malı korumaya yönelik tedbirlerdir.

  1. Nesil:

İnsan neslinin devamı, soyunun korunması, toplumu meydana getiren ve toplumun temel taşı olan aile müessesesinin kurulması,  evlilikle mümkün olur. Nikâh akdine dayanan evlilik müessesesi, toplumun temelini oluşturmaktadır. İslâm toplumunun güçlü olmasına önem veren dinimiz, çocuk ve neslin çoğalmasını benimsemiş ve bunu teşvik etmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.): “Çok doğuran sevimli kadınla evlenin, zira ben (kıyamet gününde) sayınızın çokluğuyla (diğer) ümmetlere karşı sizinle övünürüm.” buyurmuştur.

Dinimiz evliliği teşvik ederken, toplumları soysuzlaştıran ve yok olmalarına sebep olan evlilik dışı ilişkileri yasaklamıştır. Konuyla ilgili ayette “zina etmeyin” dememiş; zina etmek şöyle dursun “Zinaya yaklaşmayın!” demiştir.  Doğuştan bizlere bu hakları veren Allah’a hamdolsun…

Yazarın Diğer Yazıları