Yoksulluk ve sefaleti kader olarak görmeyen emekçiler ve bileşenleri çözüm yolunda birlikte mücadeleden geçtiğini işaret ediyorlardı. İlçemizden de katılım yoğundur.
***
Baharda doğanın uyanışı insanımızı da hareketlendirdi. Çevre ilçelerde de etkinliler vardı. Selçuk ilçemizde yerli tohum takası ve tarımsal etkinlikler şenlik havasında gerçekleşti.
Ödemiş Belediyesi’nin düzenlediği “1.Klasik ve Modifiye (değişmiş) Araç Fuarı’nda birbirinden “güzel mi güzel” araçlar halkımızın beğenisine sunuldu. Ülkemizin birçok yerinden klasik otomobil tutkunları Ödemiş’in Salı Pazarında buluştular.
“Lubbey Otantik Festivali” önemli bir etkinlikti. Geçmişi antik çağlara uzanan bin metre yükseklikteki Lubbey festivalle hareketlenmiş.
Efelerin taş evleri görücüye çıkmış… Güzel bir girişim. Köyün Osmanlı döneminden kalan taş evlerle dikkat çektiği biliniyor… Ödemiş Belediye Başkanı olan arkadaşım Mehmet Eriş; Çamlıyayla’ya göç sonrası 8 kişinin yaşadığı Lubbey’i “Hayalet köy” değil, “Hayal edilen köy” haline getireceğiz, diyor. Efelerin sığınma yeri olan köyün tekrar canlandırılması için çevre ve şehircilik Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesinden katkı istenmiş… Ne güzel! Birgi gibi… Ya da Bursa Uludağ eteklerindeki Cumalıkızık köyleri gibi… Osmanlı evleri, doğal sit alanı film platosu olur Lubbey restorasyon sonrası… Yapılıp yaşatılmalı diye düşünüyorum .
***
İki yıl sonra sokak ve meydanlarımızda Hıdırellez ateşleri yandı. Halkımız inanç ve ritüellerini tekrar yaşadı… Gerçi Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam edişlerinin ateşi ve Fikri Sönmez’in ölüm ateşi de sönmemişti içimizde…
***
İzmir’in dağlarında çiçekler açtı. “ Bayındır 23. Çiçek Festivali” 5-8 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşti. Her yan rengarenk çiçeğe kesmişti. İlçeye girmek için yürümek gerekti. Çevreden turlar düzenlendiğine tanık olduk… Ekonomik katkısı yanında sosyal yaşamı da zenginleştiren, hareketleştiren bir etkinlikti. Bayındır ayakta karşıladı konuklarını, çiçeklerle…
***
Torbalı’mızda da Belediyemizin desteklediği sanat ve tiyatro olaylarını, gösterileri destekliyoruz…
Ahmetli köyümüz iki yıl aradan sonra “Yedinci Yörük Şenliği”ni gerçekleştirdi… Tüm Ege Yörük Dernekleri’nin katkı sunduğu bir şenlik yaşadık. İnsanımız böylesi bir şenliğe susamış gibiydi… Piknik havasında bir alanda yoğun bir katılım vardı. Sümer Ezgü ve Bahar Şahin yanında yerel sanatçı ve halk oyunları ekiplerinin dansları görülmeye değerdi.
Bir yörük konuşmacının şu sözlerini aktarmadan geçemeyeceğim: Yörük; ormanı, dağı , suyu, doğayı korur. Dolayısı ile insanı ve ülkeyi korur. Düşündüm de yörükler yaylalardan köylere inince orman yangınlarının çoğalması tesadüf değil… Şenliğe katkısı olanlara teşekkürler.
***
Yıllar sonra arkadaşlarımla gece bir kafeye gittim. Bosna Kahvecisi… İçeride canlı müzik. Klarnet , bateri, iki gitar dört kişilik genç bir ekip , orkestra… Rahatsızlık vermeyen bir düzenekle şarkılar türküler söylüyorlar. Kızlı erkekli gruplar, aileler , komşularıyla gelmiş kadınlar, pusetlerinde bebekleriyle anneler, öğrenciler, gençler dinliyorlardı. Şaşırdım! İlçemizin özlemini çektiği sosyal yaşam yerlerinden birini buldum dedim kendi kendime
Arkamdan biri selamladı. Mehmet Öztürk: Bateriyi çalan benim oğlum dedi… Sonra işletmeci Özer Güzelaydın ile konuştuk. Aynı zamanda gitarist ve solist.Turizm Otelcilik mezunu pırıl pırıl genç bir girişimci… İlçemizin çocukları bunlar.. Ne güzel, bu tür yerlerin çoğalması kültürümüzü ve sosyal yaşamı olumlu yönde etkiler. Kutladım onları…
***
Kentler geleceğe miras kalır. Selçuk , Torbalı, Bayındır, ya da Lübbey gibi.. Kentlerimiz insanımızın ve gençlerimizin hayallerini büyütecek şekilde kurulup yönetilmeli… Sanattan teknolojiye spordan tarıma, sanayiden hayvancılığa, el sanatlarından eğitime, arkeolojiden sağlığa katma değeri yüksek kentler ve böyle bir ülke yaratmalıyız. Başarabiliriz!
Yerelde de genelde de tek kişinin karar verdiği bir sistem olmaz. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Sözü şiar edinmeli. Toplumun her kesiminden insan; işçisi , çiftçisi, memuru , öğrencisi , akademisyeni topyekün bir kurtuluşu gerçekleştirir. Başarabiliriz, başaracağız.
Hoşça kalın, dostça kalın .