SAYIN Kemal Kiliçdaroglu’nun genel baskanliga gelmesiyle birlikte kitleler içerisinde CHP lehine bir rüzgar esmeye basladi. Laiklik ve cumhuriyetçilik ilkeleri yaninda Kiliçdaroglu ile baslayan emek eksenli söz ve söylemler kitlelere CHP’nin sosyal demokrat bir parti oldugunu hatirlatti. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadelenin vurgulanmasi, demokratik, özgürlükçü bir parti görünümü, lider oligarsinin bittigi izlenimi ilgiyi daha da arttirdi.
Konusmasinda; “Kamuda taseron isçilik kalkacak, YÖK ve ögrenci harçlari kalkacak, ögrencilerin yurt sorunu çözülecek, tarim ve çiftçi desteklenecek, mazot da ÖTV kaldirilacak, özel yetkili mahkemeler kalkacak, özgürlükçü bir anayasa getirilecek dokunulmazlik ve yüzde on baraji kaldirilip seçim yasasi degisecek, aile sigortasi getirilecek, emekli milli gelir artisinda pay alacak, parti içi demokrasinin tesisi için ön seçim uygulanacak” vb 41 konuda söz verdi, Kiliçdaroglu. Bunlarin bazilari su an tartisiliyor, ses getirenler var aile sigortasi gibi….
Seçime iki ay on iki gün kaldi. Kosan bir Genel Baskan var, yerellerin temposuna yetistigi söylenemez. Ekibiyle birlikte gitmedigi ayak basmadigi ilçe ve belde kalmadi… Yukarida verilen sözlerin bazilarinin gerçeklesmesi için iktidar olmak gereklidir. Iktidar olmak için de bu söz ve söylemlerin içini doldurup, tüm örgütü ayaga kaldirip halka anlatmak gerekir.
12 haziran seçimleri CHP ülkemiz açisindan bir dönüm noktasi olabilir. CHP; ortak bir dil kullanir tek sesliligi saglar ve parti içinde bir hata yapmazsa DSP’nin Sayin Ecevit döneminde yaptigi oy siçramasinin bir benzerini yakalayabilir. Bundan ümitliyim. Seçmen yurttaslarimiz için de AKP’den memnun olmayan yüzde yirmi bese yakin kararsiz bir kitle var. Bu iyi görülmeli örgüt siyaseten çözüm üretirken halka inmelidir…. Geçmis genel seçimleri düsünün. DSP’nin yüzde ikilerden yüzde yirmi ikiye çiktigi Genç Parti’nin Izmir’de birinci, ilçemizde ikinci parti oldugu, ülke genelinde yüzde sekiz oy aldigi dönemleri yasamadik mi? Yüzde yirminin üzerinde ki kararsizlar umut ariyor. CHP umut olmak için insana gitmeli, çalismalidir, siyaset insanla yapilir. Niçin yüzde kirkin üzerinde oy almasin CHP, ben ümitliyim.
CHP’nin önemli handikaplarindan biri de genellikle kiti seridinde ki iktidar oldugu belediyelere güvenmesidir. Bu bir yanlistir. Yanlis hatirlamiyorsam 1987 ve 1993 seçimlerinde CHP’nin yerel iktidarlari elinde bulundurdugu yerlerde oy orani düsmüstür. Ilçemiz ve ilimiz içinde böyle bir durum söz konusu olabilir. Yerel seçimlerde verilen oylarin bir kismi AKP’ye duyulan tepkiyle verilmis “Emanet oylar”dir. Düsünüyorum da CHP Ilçe Yönetimi yerel seçimler sonrasi hangi beldeye, köye, mahalleye gidip tesekkür etti ya da sorun dinledi? Ilçe baskani: “Iki bin kisiyle sahaya inecegiz!” diyerek popülizm yapiyor. Yeterince geç kalinmistir. Seçime iki ay var! Emanet oylarin sahibi olmak için çaba harcamamis. Belediye baskanlari da bu oylarin sahibi degillerdir, sahip halktir.
Bir baska olumsuzluga da deginecegim. Ben, siyasi partileri iktidara tasiyacak gücün parti içi demokrasiden geçtigine inananlardanim. Milletvekili adaylarinin belirlenmesinde tüm üyelerin katilacagi bir ön seçimin uygulanmasini partinin basarisi örgütün hakki olarak görmekteyim.
CHP yillardir lider oligarsisinin yasandigi bir partiydi. Kiliçdaroglu’nun “parti içi demokrasiyi uygulayacagiz” sözleri sevindirdi. Ancak ön seçim 29 ilde yapilacakmis, 52 ilde merkez yoklamasi(?). Temayül, merkez yoklamasi, örgüt sorusturmasi vb yöntemler sag partilerde olabilir. Sol ve sosyal demokrat partilerde olmaz. Düsünsenize, Izmir’de CHP’den 358 aday adayi var. Vekil olacaklar halka, partiliye delegeye degil Ankara’ya Genel Merkeze gidecekler… Ankara otellerinde Genel Merkez koridorlarinda perisan olan, onurlari zedelenen aday adaylarimizi ön seçimle seçseydik…. Izmir’in, Torbali’nin sokaklarinda, mahallelerinde, kahvehanelerinde sivil toplum örgütlerinde, partili partisiz yurttaslarla bulusup kendilerini tanitan aday adaylari lidere yada parti büyügüne biat degil üyeye saygi duymaz miydi? Keske ön seçim, tüm üyelerle, yapilsaydi. Dedim ya; ben partileri iktidara tasiyacak gücün parti içi demokrasilerden geçtigine inananlardanim.
Sonuç olarak seçime dogru giderken CHP tabanini canli ve heyecanli görüyorum. Genel Baskan’da kosar adim gidiyor. Örgütlerin ayaga kalkmasi gerek. Hepinize kolay gelsin.
Hosça kalin, dostça kalin
