Mustafa Yetkıl

KENT ve ULAŞIM

Mustafa Yetkıl

Torbalımızın 80’li yıllarını anımsarım 15 binlere ulaşmıştı ilçe nüfusumuz… 40 yılı aşmış Cumhuriyet, Atatürk, Alpkent, Yemişlik mahalleleri yoktu. Bağlık bahçelikti buralar.. Fahri Alpaslan sitesinin bulunduğu alanlar, kışın bir gölü andırır yazın bir bataklığa dönüşürdü…
Torbalı mahallemiz ile Ertuğrul, Tepeköy ve Muratbey mahalleleri arasındaki ağaçlık yolda burunlu bir belediye otobüsü çalışırdı. Biz öğrencilerde ortaokul ve lise yıllarımızda bu araçla gider gelirdik okullarımıza…
Perşembe günleri Pazar kurulurdu… Belediye otobüsü dışında Torbalı’dan at arabası, eşekleri ya da yaya olarak gelirdi insanımız ulu çınar ağaçları ve dut ağaçlarının gölgelediği yoldan… Asya tipi ekonomi ilişkileri sürdürülürdü. Köylü; ıspanağı lahanası, bamyasını; peynir, yağ pekmez, cevizini getiren köylümüz onları satıp pirinç, fasulye giyim eşyası gibi köyde üretilmeyen ihtiyaçlarını alır atı, arabası, varsa köy dolmuşu ya da traktörüyle dönerdi köyüne. Günümüz Torbalısında da yaşar bu ekonomik biçim hala…
***
Amaçsız programsız yalnızca büyümek için büyümek kanser hücrelerine özgüdür. Torbalımız benzer şekilde büyüdü Anadolu’dan göçler plansız programsız yakaladı Torbalımızı. Şirin sıcacık, samimi herkesin birbirini tanıyıp kolladığı, komşuluk ilişkilerinin yaşandığı kasaba olma özelliğini kimliğini kültürünü kaybetti sanki!
Bir yerleşim yerine geniş caddeler, sekiz dokuz katlı binalar, villalar bulvarlar yaparak, bir şehir yaratabilirsiniz. Ama ket ve kentli olmak başka bir şey gibi gelir bana. Siz bakmayın; Büyük Torbalı, vergi şampiyonu ilçe, sanayi ve tarımın başkenti sözlerine… Hani ne diyordu Orhan Veli: “Geç bunları anam babam, geç bunları” diyeceğim, diyemiyorum. Cumartesi kurulan ilçe pazarına insanlarımızın yaya gidip geldiğini, kan ter içinde Pazar poşetlerini ve arabalarını yaya olarak, kilometrelerce taşıdıklarını görünce bunlar geldi aklıma.
***
Ulaşım; insanlık tarihi boyunca önemli bir yer tutmuştur. Günümüzde bile tarihsel adlarıyla anılan yollar vardır. İpek yolu, Altın yol, Kral yolu gibi… Ulaşım ve ulaştırma günümüzde de önemli. Bu adı taşıyan bakanlığımız da var. İlçelerde de yerel yönetimler, Ulaşım Koordinasyon Merkezleri; kaymakamlıklar bu işleri düzenler diye biliyorum.
İlçemiz son 45-50 yılda 15 binlerden 200 bin kişiye yaklaşan bir nüfusa ulaştı. Yeni kurulan mahalleleri ile her gün biraz daha büyüyor, ağır aksak… Şehir içi ulaşıma gelince şoför arkadaşların deyimiyle; “Kara şanzıman gidiyor.”
İlginç bir durum yaşıyoruz. Torbalı-İzmir otogar, Torbalı-Gaziemir, Kemalpaşa ve köylere minibüsler çalışıyor. 113 minibüs… 30 Nisan’dan bu yana şehir içi minibüsler çalışmıyor. Şehir içi dolmuşları 1999’dan beri çalışıyorlardı. 25 üyeli kooperatifleriyle, 11 aydır çalışmıyorlar…
Niçin çalıştırılmadığını da anlamış değilim. Ne (UKOME) Ulaşım Koordinasyon Merkezi ne belediye ne de siyasi partilerimiz yönetimlerinden bir açıklama yapıldı. Yöneticilerimiz sessiz. Şehir içi minibüsleri ile ilgili bir mahkeme kararı varsa uygulansın. Torbalı halkı mağdur edilmesin, böylesi kamusal bir hizmet alanı boş bırakılır mı? Halkın suçu ne? Tam bayram üzeri…
Çocuklar ve yaşlılar dışında herkes işinde gücünde pandemide tam kapanma çocuklar ve 65 yaş üstüne. Yüzde 70’i çalışıyor insanımızın. Bayram üstü, oruçlu yaya kaldı Torbalı 30 Nisan’dan beri. Büyükşehir otobüsleri dışında toplu taşıma yok. Sabah ezanı sonrası yollar insan dolu… Pandemi sınırlı sayıda insanımızın yaşam alanlarını sınırladı. Üreten çalışan emekçilerimizin çiftçimizin bir kısım esnafımızın yasağı yok. Bu nedenle kent içi ulaşıma bir an önce çözüm bulunmalı 30 Nisan’dan bugüne şehir içi ulaşımın yapılmadığı, 200 bin insanımızın yaşadığı bir başka kentimiz var mıdır? Bilmiyorum. Siz biliyor musunuz?
Tüm hemşehrilerimize, ülkemize ve insanlığa iyi bayramlar sağlıklı günler diliyorum. Hoşça kalın dostça kalın.

Yazarın Diğer Yazıları