Doğa ile barış içinde yaşamayı öğrenmenin vakti geldi artık. Yaşadığımız acıyı, korkuyu bir süre sonra unutup, hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam etmenin büyük bir sorumsuzluk olduğunu bilerek hareket etmeliyiz.
Bu nasıl olacak? Bir değişim olmalı kesinlikle. Değişim yaşanmazsa bu felaketler yaşanmaya devam edecek. Doğanın bir gün seli, bir gün fırtınası, bir gün tusunamisi, bir gün depremiyle savrulup gidilecek.
Bu felaketlerin ötesine geçmek için artık anlamamız gerekiyor ki, yapılan hiç bir şey gidişatı değiştirmemiş ve değiştirmiyor.Ama bir şeylerin mutlaka değişmesi kesin gibi görünüyor. Çünkü insanoğlu aynı kısırdöngünün içinde bir hemstır gibi dönüp duruyor.
Bir şeyler için çabalıyor. Nedir bu şeyler?
Tabi ki daha iyi bir yaşam koşullarına sahip olmak. Hep daha iyisine ulaşmak. Bütün çabalar buna dayanıyor. Bu durumun sonu hiçbir zaman gelmiyor. Kişi, dünyevi bir takım isteklerini, ideallerini, hayallerini gerçekleştirmek için hayatı boyunca çabalıyor ve her şey 15 saniye içinde yıkılıyor, yerle bir oluyor.
Peki kurtuluş var mı? O zaman hayat nasıl olmalı?
Kurtuluş ancak insanoğlunun zekasının uyanması, bilincinin yükselmesi ve aydınlanması ile mümkündür.
Öncelikle anlaşılması gereken şey bu yaşanan felaketlerden bireyin kendisinin sorumlu olduğunu anlaması ve kabul etmesidir. İşte uyanma buradan sonra, bu noktada başlamış oluyor.
Bu uyanıştan sonra yapılacak önemli bir adım dönüşüm ve değişim için olmalıdır. Artık kişi, olup bitenler için başkalarını suçlamayı, durmadan eleştirmeyi, yakınmayı, şikayet etmeyi bırakıp kendisinin değişimi için çabalamaya başlamalıdır. Dünyadaki köklü değişim ancak bireysel değişimle mümkündür.
Birey kendindeki nefreti, kıskançlığı, açgözlülüğü, öfkeyi, korkuları ve bencilliği fark etmeli ve dönüştürmek için harekete geçmelidir. Bu hareketin adı; DEĞİŞİM’dir.
Birey kendindeki nefreti sevgiye, öfkeyi şefkate, kıskançlığı taktire, korkuları cesarete, açgözlülüğü yetinmeye dönüştürmek için değişim yaşamalı, özüne dönmeli ve bu şekilde doğa ile barış içinde yaşamayı öğrenmelidir.
Birey ancak Değişim Sanatını’ndaki teknikleri uygulayarak içindeki negatif duyguları dönüşmesini sağlayabilir. Dünya Değişim Akademisi’nde uygulanan bu çalışmalarla kişi aslında olması gereken doğal haline, öz kendine geri döner ve dünya gezegeninin en korkusuz, en huzurlu ve en zengin insanı olur.