Nevzat Karataş

Bedir ve Uhud'da istişare

Nevzat Karataş

Peygamberimiz onun bu hususta ki fikrini dinledi. Uygun bulunca da daha önce ki fikrinden vazgeçti ve o arkadaşının tavsiye ettiği şekilde davrandı. Bu planın uygulanmasının Bedir savaşında zafere ulaşmada oldukça önemli olduğu muhakkaktır.

Burada şunu belirtmekte yarar var. Zafere ulaşmanın sebebi doğru olanı yapmış olmaktır. Ama bunu hâşâ peygamberimizin doğru olanı bilmemesi şeklinde yorumlamamak gerekir. Rabbimiz bizlere bu olayı yaşatarak “Peygamber Allah tarafından yönlendirilmesine rağmen peygamber olmayanlarla akıl danışıyor, ey Müslümanlar! Sizler de yapacağınız işlerde akıl danışın; istişare edin” demek istemektedir. Yoksa Allah hiç savaş yaptırmadan da müşrikleri helak ederdi.

Bedir savaşı bitmiş, zafer kazanılmış, esirler ve ganimetler alınmıştır. Bu durumda da yine Allah rasulü ashabını toplamış, esirler hakkında düşüncelerini sormuştur. Arkadaşlarının ileri gelenlerinden bazıları çok sert öneriler sunmuşlardı.  O, o sert öneri sunanların tavsiyelerine değil merhamet ve kazançlı olan yolu seçmişti. Kimilerini hiç karşılık olmadan, kimilerini fidyeleri karşılığında, kimilerini de on müslümana okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakmıştı.

Yani akıl danışırken de “merhamet yönü ağır basan tarafı” tercih etmişti. Bu davranışıyla da bizlere “Akıl danışmamızı, istişare etmemizi ama makul ölçüler içerisinde hareket etmemizi” tavsiye ediyordu. Yani “orta yolu seçin” diyordu.

EN ÇETİN ANLARDA BİLE

Uhud savaşında çok stratejik bir bölgeye okçularını yerleştirmiş, savaşın neticesi ne olursa olsun ikinci bir emre kadar oradan ayrılmamalarını emretmişti. Ama savaşın başlamasıyla düşman bozguna uğramış, kaçmaya başlamıştı. Bunu gören okçular yerlerini terk ettiler. Neticede Müslümanlar tarihte ki ilk yenilgilerini aldılar.

Burada maksadımız tarih dersi anlatmak değildir. Savaşın neticesi oldukça hazindir. Allah rasulü şehitler arasında, eli kolu, burnu kesilmiş, karnı yarılmış bir hengâmede dolaşıyordu. Etrafına çok az bir gurup kalmış, bazıları ise Medine yolunu tutmuştu.

Şayet günümüz insanlarından biri bu durumda olsa yerini terk eden okçulara belki “gidin Allah’tan bulun” der ne kadar yanlış yaptıklarını hatırlatır, azarlar ve onları cezalandırırdı. Ama o bu atmosfer içerisinde bile “Bu durumda onlarla istişarede bulun” ayetini okuyor, bizlere en zor zamanlarda bile itidali yani orta yolu tavsiye ediyordu.

NE KADAR AKILLI DA OLSAK

İnsan olarak ne kadar akıllı ve bilgili olursak olalım, her şeyi olması kadarıyla bilmemiz mümkün değildir. Mutlaka bizden daha iyi bilenlerin olduğu muhakkaktır. Peygamberimiz, rabbimizin bizlere işaret ettiği tek rehber ve Kur’an tercümanıdır. O bizlere “İstişarede bulunan kaybetmez, pişman olmaz” buyurarak bizleri doğru olan yola yönlendirmektedir. İslamın dört ana kaynağından birinin İCMA olması da çok manidardır.

Kısaca rabbimiz Şura suresinde kendisinin takdir ettiği kullarını “Onlar verdikleri emirleri kendi aralarında istişare ile verirler” buyurarak akıl danışmayı bizlere tavsiye etmektedir. Bizlere düşen de Rabbimizin emrine uymak ve Resulünün yolunda yürümektir.

Rabbim her konuda istişare yapabilen, istişare yaptığı kimseleri iyi seçebilen kulları zümresine ilhak eylesin, amin. Hayırlı cumalar.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.