Soruyu soran adam “Çok doğru hocam! Senin öküz bizim buğday tarlasına girmiş, bir kilelik zarar vermiş. Senin bunu ödemen gerekiyor.” Deyince Hoca “Dur bakalım, bu konu ikinci bir konu, onun için kara kaplı kitaba bakmamız gerekir.” Demiş.
Zavallı hoca, her şeyi onun boynuna yüklerler. Garibim, hayatı fakirlik içinde geçmiş, bir gün yüzü görmemiştir. İyilik ettiği zamanlarda bile başı dertten kurtulmamıştır. O gün bu gündür halkımız birisine bir şey söyleyeceği zaman, direk söyleyemez hemen Nasreddin hoca bir gün… diye başlar ve söyleyeceğini ima ile anlatır. Kimse, kimsenin cennete gideceğini bilemez Ama ben inanıyorum ki, Hoca kendisine yapılan bütün bu ithamlar sayesinde cennete gider.
( Ayrıca bu “Hoca” sözüyle de neleri taşladığımızın genellikle farkında değilizdir.)
BEZİN ÖLÇÜSÜ METRE
Aslında her konuda doğruya, doğru deme erdemine sahip olsak her şey kolaylıkla yoluna girer. Ama dünyada belki en zor iş bu olsa gerek ki, bir türlü başımız sıkıntıdan kurtulmuyor.
Her şeyden önce doğru ve yanlış olanı tespit etmek gerekir. Doğru- yanlış, güzel-çirkin, iyi-kötü, günah- sevap nedir? Bunu iyi bilmelidir. Bir şeyin iyisini doğrusunu bulmak için ölçüyü bulabilmek ve çok iyi ayarlamak gerekir.
Mesela kumaş alırken metre, şeker alırken kilo ile ölçüdür. Yaratılış gayemizde ise ölçü ne kilo ne de metredir. Bizlere hep doğru davranış anlatılırken “Toplumun tepki vermediği davranışlar iyi, hoş karşılamadığı davranışlar ise kötüdür.” Diye öğretildi. Ve bu gün geçerli olan bu değerlendirmedir. ol
Ölçü “Toplum” olunca doğruyu bulmak baştan yanlış olur. Çünkü toplum çoğunlukla kumarcıysa, kumar oynamak iyi ve doğru olur. Toplum alkolikse, alkol kullanmak güzel olur. Dünyada sayısız toplum olduğu düşünülürse bir konuda çok sayıda doğru ve yanlış oluşur. O zaman gerçek doğruyu bulmak için kafa yormak gerekecektir.
DAVRANIŞLARIN ÖLÇÜSÜ SÜNNET
Her hangi bir konuda doğrudur veya yanlıştır demek en kötü alışkanlıklarımızdan biri gibi gözüküyor. Çünkü doğru ve yanlış değerlendirmelerimizde ölçümüz, menfaatlerimiz doğrultusunda oluyor. Menfaatimize uygun olana doğru, ters düşene yanlış diyoruz.
Mesela elma Rabbimizin helal rızıklarından birisidir. Ama her elma helal olmaz. Parasını verir satın alırsan helal, bahçende yetiştirirsen helal olur. Ama komşunun bahçesinden çalarsan haram olur. İkisi de Rabbimizin yarattığı aynı elmadır. Ancak çalınan haram, satın alınan helal olur. Çalma fırsatı bizim elimize geçmişse çalınanı helal sayamayız.
Burada ölçü halk, toplum olursa çok değişik yorumlar ortaya çıkar. Ama biz Müslümanlar için olmazsa olmaz ölçü, İslami kurallar olacağı için verilecek karar ve hüküm de aynı olacaktır. Bir müslümanın vereceği karar kesin olarak bilinmeli ve inanılmalıdır ki, sadece dünyada kalmayacak huzuru mahşerde temyiz edilecektir. Ve bu karar tartışmasız değişmez olacaktır.
Onun için “Müslümanım” diyen kimsenin ölçüsü Kur’an ve sünnet doğrultusunda olacağından, kendisi yanlışı işlemekte olsa bile “Benim yaptığım yanlış ama yapıyorum, Rabbim kurtarsın.” Deme delikanlılığını göstermeli, yaptığı yanlışın doğru olduğunu iddia etmekten kaçınmalıdır.
Rabbim her türlü davranışımızı emir ve yasaklarına uygun yapmayı, yapamıyorsak doğru olanı söylemeyi nasip etsin. Hayırlı cumalar.