Nevzat Karataş

Kötü huylu adam

Nevzat Karataş

Kısacası haset eden komşu bütün bunların yanında durmadan çalışıyor, çırpınıyor bir türlü emeğinin karşılığını komşusu gibi alamıyordu. Hasetçi komşu, konuyu Tur dağına giden hz. Musa’ya anlatıp “Rabbine sor! Neden bu kadar gayretime rağmen ben komşum gibi kazanamıyorum?” dedi.

Hasetçi komşu, Hz Musa, Tur dağından dönerken yoluna çıkıp Allah’ın ne dediğini sordu. Hz Musa, “Rabbim buyurdu ki, o kuluma söyle, komşusuna haset etmesin, komşusu için iki istesin; kendisi için bir istesin, o zaman onun kazancını da artırırım” dedi.

ALLAH’IM! KOMŞUNUN İKİ GÖZÜNÜ AL

Adam Hz. Musa’nın dediği gibi, her ne işe başlasa, işin başında “Allah’ım! Komşuma iki ver, bana bir ver” demeye başladı. Kendi kazancı artmaya başladı fakat komşunun ki iki misli artıyordu. Bu durum kıskançlık damarlarını kabarttı. Acaba, ne yapsam da komşumdan üstün olsam diye düşünmeye başladı ve sonunda şöyle dua etmeye başladı,

Allah’ım! Komşumun iki gözünü kör et, benim bir gözümü kör et!

Evet, insandaki kötü huy kolay kolay kaybolmuyor. Yüce rabbimiz her insanı değişik huy, rızık, yetenek ve nimetlerle imtihan etmektedir.

Ancak onları imtihan ederken de bizleri, yanlış yapmamamız, hata etmememiz için uyarıyor. Mesela namazlarımızda sıkça okuduğumuz Felak suresinde “Ey kulum! Haset edenin şerrinden sana sığınırım Allah’ım!” de, buyurur. Yani “Haset edenin kötülüklerinden beni koru” demektir. Demek ki, haset eden adamın yapacağı kötülük oldukça korkunçtur.

İnsanlık tarihinde ilk işlenen cinayet Hz. Âdem’in iki oğlu arasında meydana gelmiştir. Sebebi hasettir, kıskançlıktır. Hz Yusuf’un başına gelenler hepimiz tarafından çok iyi bilinir ki, kardeşlerinin o’na duydukları haset sebebiyledir. İblis’in yani şeytanın Allah tarafından, kıyamete kadar düşman ilan edilmesinin sebebi de yine İblis’in Hazreti Âdem’e verilenlere haset etmesi sebebiyledir.

MİZACI BOZUK OLAN

Sevgili dostlar! Haset etmek gıpta etmek demektir. Yani bir Müslüman kardeşimize verilen nimetlerin ona verilmesine rıza göstermemek ve onu kıskanmaktır. Bu duyguları taşımak dinimizce yasaklanmış ve çirkin görülmüştür.

Rabbimiz yüce kitabında “Bir de Allah’ın bazınıza diğerinden fazla olarak verdiği şeyleri arzulamayın.” Buyurur.

Allah Rasulü “Hasetten sakının! Ateşin odunu yakıp yok ettiği gibi haset etmekte sevaplarınızı iyiliklerinizi yok eder.”, “ Müminin kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.” Buyurarak haset etmenin ne kadar tehlikeli bir davranış olduğunu bildirir. Hasette ortak bir netice ise haset edenin kazdığı kuyuya sonunda kendisinin düşmesidir.

Haset eden kimse aslında yüce yaratıcısını tenkit etmek gibi büyük bir edepsizliğini yapmaktadır. Çünkü her insana verilenin ve verilmeyenin hesabını yapan Allah’tır. Kel olanı da sırma saçlı olanı da yaratan Rabbimizdir. İnsan yaratıcısını tenkit ediyorsa Onu tanımıyor demektir.

Mevlana Hazretleri  “Mizaç ve tabiatı bozuk ve hasta olan kişi, kimsenin iyi olmasını istemez.”  Derken bizleri iç muhasebesi yapmaya davet eder. Yani Müslüman kardeşimizin iyiliğini istemiyorsak, böyle bir duyguya sahipsek “Mizacımız ve tabiatımız bozuktur düzelmenin yollarını arayalım.” demektir.

Rabbim Müslüman kardeşine, müslümanca davranmayı hepimize nasip etsin! Hayırlı cumalar.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.