Korkarak yaklaştılar mezarlığa. Yol tam mezarlığın ortasından geçiyordu. Korkularını gidermek için bir şeyler yapmaları gerektiğinin düşündüler. Birisi diğerine “Mezarlığa geldik, haydi Fatiha okuyalım.” Dedi. Arkadaşı, “Ben Fatiha bilmiyorum, sen biliyor musun?” dedi. Arkadaşı da “Ben de bilmiyorum.” Deyince çaresiz kaldılar. Korkuları iyice arttı. Hiçbir şey okumadan mezarlıktan geçilmezdi. Birisi “ Benim aklıma bir fikir geldi, gel eşeklerimizin yanında dört elli yürüyelim. Ölüler desinler ki “Eşşekler geçiyor.”
Zaman zaman eş, dosttan vefat edenler oluyor. Mezarlığa kadar uğurluyoruz. Ancak bu vesileyle mezarlıkları ziyaret edebiliyoruz. Aslında içinde bulunduğumuz ortamı iyi anlamak ve değerlendirmek için mezarlıkları sık sık ziyaret etmek, çocuklarımız da buna alıştırmak gerekir.
MAKAM ARABASI
Cenazeyi defnetmek için gittiğimiz mezarlıklarda insan dikkatini bir şeyden alamıyor. Mezarlar yapı bakımından farklı yapılmışlar. Ama hepsinin ortak bir yanı var. Anlaşmış gibiler. Hiç birisi para, yiyecek, giyecek, makam koltuğu, makam arabası istemiyor. Hepsinin ortak isteği “Bir Fatiha.”
Zengini, fakiri, güçlüsü, zayıfı, güzeli, çirkini, eri, generali hepsi ama hepsi yalvarırcasına “Ne olur bir Fatiha” diyor. Ben bu yüzden mezar taşlarını okumak istemiyorum. Çünkü her okuduğum mezartaşı için Fatiha okumadan edemiyorum. “Yarın benim mezar taşımı da okuyan olur” diyorum. Aslında Peygamberimiz mezar taşlarını okumamızı tavsiye etmiyor.
Sevgili dostlar! Konuyu buraya taşımamın sebebi, bazı dostların bu konudaki uygulamaları. Çünkü “Ruhuna el Fatiha” denir denmez hemen ellerini yüzlerine sürüyorlar. Bunu o kadar acele yapıyorlar ki, nerdeyse Fatiha diyenin sesiyle onların ellerini yüzlerine sürmeleri aynı zamanda oluyor. Ve hemen arkasından kahkahaların duyulabildiği sohbetlere başlanıyor. Dostlara son görevin bu kadar basite alınmasını gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum.
NELER OKUNMALI
Biz burada “El Fatiha denince neler okunması gerektiğini bir defa daha tekrarlayalım. Önce salavat okunur. (Allahümme salli ala Muhammedin ve ala âli Muhammed” Sonra “euzü besmele çekilerek üç defa İhlas suresi, bir defa da Fatiha suresi okunur. Sonrada bu okunan surelerden elde edilen sevap önce Peygamber efendimizin ruhuna sonra bütün ümmetinin ruhuna, sonrada özellikle defnedilen ölünün ruhuna bağışlanır. Son olarak yine salâvat okunur.
Sadece Fatiha okunup bahsedilen kişilere sevabı bağışlanabilir. Ancak üç İhlas suresi ilave edilerek okunursa Kur’an baştan sona kadar okunmuş gibi çok sevap kazanılır. Böyle bir avantajı kullanmamak akıllıca bir davranış olmasa gerekir.
Ama bundan daha önemlisi, zamanlamaya dikkat etmemiş olmamızdır. Dünyadayken, öldükten sonra başımıza gelecekleri çok ama çok önemsememiz gerekir. Kurtuluşu mezarlığa geleceklerin okuyacağı Fatiha’ya bırakmamak gerekir. Aslında beklenti fatiha’dan değil Rabbimizin rahmetinden ümitvar olmaktır.
Rabbim, arkasından gönül kırıklığı içerisinde bir fatiha okuyacak, “Rabbim! rahmetini bu kardeşimizden esirgeme” diyecek dostlar nasip eylesin. Hayırlı cumalar.