Ebu Hureyre (ra) diyor ki, Allah Rasulü dua ettiği zaman üç kere dua eder ve Allah’dan bir şey istediği zaman onu üç kere isterdi. Bu haberden anlıyoruz ki, duada istediğimiz şeyi üç defa isteyeceğiz. Çünkü Allah Rasulü bu şekilde dua etmiştir.
Şayet istediğimiz şey gerçekleşirse, Allah’a şükretmeli, Eğer isteğimiz gerçekleşmezse yine Allah’a şükretmemiz gerektiğini de yine Ebu Hureyre bize haber veriyor.
Duanın bir başka olmazsa olmazı da duaya besmele ile başlanmasıdır. Duaya, arzu ettiğimiz bir şeyi istemekle değil, önce Allah’ın adını anarak başlamalıdır. Ayrıca Peygamberimizin duaya, “Sübhane rabbiyel aliyyil a’lal vehhab” demeden başlamadığını Seleme bin Akva isimli sahabi bildiriyor.
Gerçi cemaatle kılınan namazlarda, duaya başlamadan, müezzin bunu genellikle söylüyor. Fakat tek başımıza kıldığımız namazlarda da söylememiz uygun olan bir davranıştır.
İKİ SALAVAT BİR ZARF GİBİ
İmam Gazali hazretleri İhyasında duanın kabul olması hususunda diyor ki, “Allah’tan bir şey isteyecek olan kimse önce salavatı şerifeyi söylesin, sonra da ihtiyacı olan şeyi söylesin. İhtiyacı olan şeyler bitince de yine salavatı şerife’yi söylesin. Zira başı ve sonu salavat olan ve Rabbimiz tarafından kabul edileceği bildirilen bu salavatları Rabbimizin kabul edip salavatlar arasında ki istekleri geri çevirmesi O’nun keremine yakışmaz.”
Daha anlaşılır bir ifadeyle, Peygamber efendimize yaptığımız salvatlar anında görevli melekler tarafından alınıp Rabbimize ulaştırılır. Salavatlar arasındaki duaları da Rabbimiz reddetmez ve salavatlarla birlikte kabul eder. Salavatın değişik şekilleri olmakla beraber en kısa şekli “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed” dir.
Dua’nın kabul edilmesinin en önemli edebi ise önce tevbe etmek, içinde yaşadığı ve ilgili olduğu kimselerle helalleşmek ve bütün beklentisini Allah’a bağlamaktır. Tevbenin kabul olmasının en kuvvetli etkeni, amili budur.
DUAYA YÖNELMEK BİR ŞANSTIR
Mevlana hazretleri diyor ki, “Allah bir kuluna yardım etmeyi istediği zaman, o kula yalvarmak ve dua etme meylini verir.” O zaman bizler dua etmeyi arzulamış ve ellerimizi açmışsak, bu Rabbimizin bize bir lutfudur. Yani dua ettiğimiz an Rabbimizin bize yardım etmek istediğini düşünmeli ve böyle bir şansı yakaladığımız içinde sevinmeliyiz.
Duada sıralama ise şöyle olmalıdır: Önce “Euzu besmele” okunmalı. Arkasından Allaha şükredilmeli, ( Yani elhamdü lillahi Rabbil alemin denilmeli) onun arkasından da salavat okunmalıdır. Devamında isteklerimiz sıralanmalı, istekler bitince de yine salavat okunup eller yüzümüze sürülmelidir.
Peygamberimizin sıkça yaptığı bir duayı isteklerimiz bölümünde ısrarla söyleyebiliriz. Şöyle: “Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, çaresiz kalıp kara kara düşünmekten ve kabir azabından sana sığınırım.” Mutlaka bu dua okunacak diye bir şart yok, peygamberimizin diğer dualarını da okuyabiliriz.
Rabbim rızasına uygun olarak huzuruna varan ve dua eden, duaları kabul olunan kulları arasına ilhak eylesin. Hayırlı cumalar.
