Nevzat Karataş

ÜÇ CUMA NAMAZINI KILMAYANIN…

Nevzat Karataş

Oldukça tanınmış siyasetçilerimizden birisi diğerini “Cuma namazını bile kılmamakla” suçlamıştı. Cuma namazını kılmayan, kendisini savunurken “Ben sizler gibi gösteriş yapmam. Elbette cumalarımı kılıyorum. Ama gösterişten uzak kalabilmek için evde kılıyorum” demişti. Uzun zaman bu cümleler fıkralara konu olmuş gündemi meşgul etmişti.

Çünkü Cuma namazı evde tek başına kılınmıyordu. Dolayısıyla hem cumanın tek başına kılınmayacağını bilmediğini anlatmış oluyordu. Hem de yalancı durumuna düşüyordu.

Kim bilir, belki de bu cümleleri o günlerde okuyanlar ve konuyla ilgilenenler arasında gizli gizli evde Cuma kılanlar bu olaydan sonra Cuma günleri camiye gitmeye başlamış ve Cuma namazlarını usulüne uygun kılmaya başlamışlardır. Çoğu zaman basit olaylar, önemli hataların düzelmesine sebep olur.

Sevgili dostlar! Cuma namazı gerçekten bir Müslümanın olmazsa olmazıdır. Çünkü Cuma çok faziletli bir gündür. Müslümanların haftalık bayramıdır. Cuma namazı ise Mekke’de farz kılınmış, Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye göçmesinden önce Medine’de peygamberimizin bilgisi dahilinde Esad Bin Zürare (Veya Mus’ab Bin Umeyr) isimli sahabe tarafından ilk defa kıldırılmıştır.

Peygamberimiz de Medine hicretlerinde Kuba’da ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Cuma günü Müslümanların bir araya geldiği, ortak meselelerini konuştukları, önemli kararların alındığı bir gündür.

Konuyla ilgili olarak yüce kitabımızda müstakil bir sure bile vardır. Hatta bu surenin tefsirini okurken şu gerçekle karşılaşırız. “Müslümanlar çevre köy ve kasabalardan, Cuma namazına gelmeye ta sabah namazından başlarlardı. Cumaya geç gelme Müslümanların ilk yaptıkları bid’attır.” (Dinde olmayan bir şeyin dine sokulmasıdır.)

Allah resulü Cuma namazını kılmayanlar hakkında “Cuma namazını önemsemeyerek üç hafta kılmayanın kalbini Allah mühürler.” Buyururken yüce rabbimizin katında cumanın önemini bizlere anlatmak ister. Ve rabbimizin Cuma’yı terk edene ne kadar çok kızdığını gösterir.

Cuma namazı hakkında yüce rabbimiz, Kur,’anı Kerimde “Cuma günü, namaz için ezan okununca alış verişinizi bırakarak Allah’ı zikretmeye koşunuz. Yani namaza geliniz. Şayet düşünürseniz bu şekilde ticareti bırakıp namaza gelmeniz sizin için daha hayırlıdır.”

Rabbimiz bir şeyi yapmamızı emrediyorsa onu tereddütsüz yerine getirmek gerekir, onun üzerinde yorum yapmak, doğru veya yanlış tartışmasına girmenin bir Müslümana yakışmayacağını düşünüyorum.

Üç cumayı, hiçbir mazereti olmadan peş peşe terk eden kimsenin kalbinin mühürlenceğini, kalbi mühürlenen kimsenin ise bazı alimler tarafından cenazesini kılınmayacağı belirtilirken, bazı alimler bunun aksi fikirler beyan etmişlerdir. Burada dayanılan nokta kişinin cumayı inkar ettiği kanaatine varılmasındandır.

Konuyla ilgili daha geniş bilgi için “İslam’da dinden çıkmaya sebep olan fiiller” başlığı altındaki bölüme başvurulabilir.

Bir hadisi şerifte “Cuma günü bir saat vardır ki, o saatte yapılan duayı rabbimiz mutlaka kabul eder” buyrulur. Bu saatin namaz ve hutbe vakti olduğu rivayet edilir. Rabbim cumanın faziletine inanarak namaza koşan, dua eden ve duası kabul olunanlardan eylesin. Hayırlı cumalar.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.