Sami Bingöl Turan

BU SESİ DUYUN

Sami Bingöl Turan

Bu bölgede açılan her işletmeye karşı köylüler mutlaka direniş gösterdiler.
Bundan 15 yıl önce ilçede ve ildeki güçlü isimlerden oluşan bir yönetimin Ahmetli-Özbey kırsalında hazine arazisi üzerinde organize sanayi için gerekli izinleri aldığı duyulduğunda halk yine tepki gösterdi. Üreticiler istemediği halde organize sanayi inşaatı başladı ve bitti.
Yeni organizenin açılmasından büyük getirim bekleyen kurucu ortaklar çevrede hatırlı kişileri de ortak yaparak sanayi parsellerini çok ucuz fiyatlarla kapattılar. Daha sonra bazı işletmeleri davet ederek bölgeye getirmeye başladılar. Kurucu ortakların sahibi olduğu bazı işletmeler buraya taşındı, yük kamyonları şehir merkezinden giriş çıkış yapmak zorunda olduğu için ulaşımda trafikte sorunlar çoğaldı, ölümlü kazalar ve aksamalar oldu. Bu organize de fazla ilgi görmedi.
Büyük umutlarla kurulan yeni sanayi sitesinin güçlü yönetimi bu sorunu da kısa sürede çözmeyi başardı.
Önce havalimanı kavşağında bulunan güzelim otoban gişeleri kaldırıldı ve hiç gereksiz yere yeni yollar yapıldı. 2018 senesinde de otoban bağlantı yolu açıldı.
Her ne kadar İzmir sanayisinin güçlü işletmeleri davet edildiyse de ulaşım ve maliyetlerin zor olması nedeniyle pek ilgi gösterilmedi.
Kısa süre önce de bu bölgeye akü dönüşüm kurşun işletmesi için gerekli izinlerin alındığı duyuldu.
Geçtiğimiz hafta 15.Şubat günü, bazı milletvekilleri, doğaseverler ve sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı bir mitingle bu kez köylüler: Ahmetli kırsalında “Akü dönüşüm tesisi istemiyoruz” diye büyük bir direnişi gerçekleştirdiler.
İşte ben o gün,10 yıl önce medyada haber konusu yapılan Özbey’li Suat Akbal’ı anımsadım. Şöyle ki : “Suat Akbal kurşun fabrikasında çalışırken hastalanıyor, görevinde ağırlaştığı için tazminatsız olarak işten çıkarılıyor, iki çocuğuyla beraber çok zor koşullarda yaşıyordu..Hastalığının ilerlemesi sonucunda yapılan teşhis ve tedavilerde, vücudunda yüksek radyasyon ve kurşun bulunuyor ve iki ay içinde koltuk değnekleriyle bile zor yürüyor.”
Gaziemir’de bulunan bir akü dönüşüm işletmesinde kurşunlar ayrıştırıldıktan sonra kalan atıklar işletmenin arazisine gömülüyormuş. Çok uzun yıllar sonra bu tesisin arazisinde çıkan gaz kokularından çevrede oturanlar rahatsız olmuşlar. Bazı hastalıklarda da artış görülünce fabrika arazisinde üstü kapatılan kimyasal atıklarından kaynaklandığı toprağı zehirlediği ve içme suyu yataklarına da karıştığı tespit edilmiş, çevrede ikamet eden ailelerinde şikayetleri üzerine işletmenin faaliyeti süresiz durdurulmuş çok büyük cezalar yazılmıştı. Nasıl olduysa
Bu kurşun döküm işletmesi ilçemiz merkezinde yeni bir fabrika kurdu ve faaliyete başladı. Çevrede dumanlar pis kokular hissedilince, halkın duyarlı girişimi ve büyük tepkiler üzerine filtre taktırıldı üretime de ara verdirildi.
İşte yeni organize bölgesinde böyle bir işletmenin kurşun üretimine izin verildiği söyleniyor.
Elbette ki sanayide kurşun da üretilecektir, ekonomi alanında önemli bir kaynaktır. Bu tür işletmeler çok az olduğu için desteklenmesi de gerekir ama, kuruluşunda çok kıymetli tarım arazisi üzerinde değil insanlara ve doğaya zarar vermeyecek alanlar tercih edilmelidir.
Hatırla gönülle, rantlarla verilen izinler büyük acılara neden olmaz mı?
Gaziemir’ de o eski kurşun fabrikasının topraklarında hayvanlar bile dolaşamazken, Ahmetli ve Özbey’in o kıymetli tarım arazilerinin üstüne bu tür işletmelerin getirilmesine çalışmak hangi akıl ve vicdanın eseridir.
Bu sesi duyun.
Sağlık ve sevgiyle kalın.

Yazarın Diğer Yazıları