Seda Tener

Algıları yönetiyoruz!

Seda Tener

Geçen yazımda sosyal medyanın ve internet kullanımının toplumsal yapıyı etkilediğinden hatta bizi biz olmaktan çıkardığından bahsettim. Bu konu daha çok tazeyken Mükremin Gezgin olayı patladı. Hoop tüm algı ona yöneldi. LGBT’ye yöneldi, TikTok’a yöneldi. Bir de ben yöneteyim algıları bakalım ne kadar işe yarayacak!

TikTok kapatılsın tartışmasından başlamak istiyorum. Evet, fütursuzca herkesin kendi içeriğini oluşturduğu ve daha iyi şeyler yapılacakken bunlarla uğraşıldığı için evet kapatılsın canım ne olacak…

***

Küçücük çocukların bu ve benzeri platformlara kendisini teslim ettiği için kapatılsın. 19 Şubat 2022’de Anadolu Ajansı’nda yer alan haberde TikTok yetkilileri “”TikTok olarak sadece 13 yaşın altındakiler için platform kullanımını yasaklamıyor, aynı zamanda 18 yaşın altındaki kişilerin reşit olmadığı bilinciyle de hareket ediyoruz. Platformumuz reşit olmayanların güvenliği göz önünde bulundurularak tasarlanmış ve bazı özelliklere yaş sınırı getirilmiştir. Bu kapsamda 16 yaşından küçük hesap sahipleri doğrudan mesajlaşmayı kullanamaz veya canlı yayın açamaz.” açıklamasında bulunmuş. Ancak ben bu yaş sınırının çok da uygulandığına inanmamakla birlikte belirlenen yaş sınırlamasını da yetersiz buluyorum.

Bu platformda kendi yeteneklerini sergilemek isteyen, çevresinde var olmaktan korkan çocuklarımızın burada var olması beni çok korkutuyor. Özellikle; şu son dönemlerde çocuk parkında, okul bahçesinde, otobüste ya da daha birçok yerde çocuklarımızın fotoğrafı, videosu çekilirken… Kendi yeteneklerini sergileme isteği ile içerik çıkaran çocuklarımızı, takma isimlerle izleyen o kadar çok aç kurt var ki… İstediğimiz kadar sosyal medya hesabı kapatalım, istediğimiz kadar erişim engeli verelim bu aç kurtlara son veremeyiz. Fakat sosyal medyaları kullanmayı öğretebiliriz, öğretmek zorundayız artık!

***

Bu platformlarda çocuklarımızın yanında erişkin, yaşı kemale ermiş bir çok kişi de içerik üretiyor. Bilinçsizce değil ayrıca, gayet izlenme rekorları kırmak için. Çiçekyağı ile dans eden amcalar, arabada özlü söz söyleyerek seyahat eden teyzeler, yemekleriyle iştah kabartan şefler ve daha niceleri. Hepsinin derdi sadece daha fazla izlenmek. Nasıl izlendiğinin bir önemi yok… Bunca mizahşör varken ülkemde göbeğinin mizahını yapan bir LGBT’li birey TikTok’u kapattıracak içeriği paylaştı.

Ne yalan söyleyim ilk önce ben de anlam veremedim. Hiç bilmediğim biri doğum yaptı diye gündem oldu. Hani böyle bir doğumun gerçek olup olmayacağını düşündüm ilk önce. “Bilim bu kadar ilerledi mi be” derken araştırmalara başlayınca olayın aslını öğrendim tabi. Ne gariptir ki göbeğine “Onur” ismini verip bir süredir mizahını yaparken kimse rahatsız olmamış doğum yaptım diyince herkes ayağa kalkmış. Hayır bir de bu ayaklanma toplum düzenini bozduğu için. Onca topluma aykırı içerik paylaşılırken kimsenin sesi çıkmazken LGBTli olduğu için ötekileştirilerek bu mizahtan dolayı büyük bir gündem oldu. Öyle bir gündem oldu ki hem de; soruşturma açılıp toplum yargısından geçti hemen.

N’oldu sizce?

Bence sadece algılar yönetildi yine.

“TikTok Fenomeni Mükremin doğum yaptı”

“Sapkın Mükremin…” başlıkları atılarak, twitlerde yargı dağıtılarak ülkenin üzerindeki kara bulutlar Mükremin’in başına ittirildi hemencik.

İşte tam olarak, bu kadar çabuk kopartılıyoruz gerçeklikten ve bu kadar çabuk yargı dağıtıyoruz hiç olmadık durumlarda.

Gerçekler bu kadar kolay bozulmamalı! Eee kapatılsın o zaman bu TikTok!

Yazarın Diğer Yazıları