Seda Tener

BARINDIRABİLME ÜMİDİ

Seda Tener

Herkesin bir şeyler söylediği, bizlerin de sık sık haberlerini yaptığımız barınma konusunu ele almak istedim. Bazı şeylerin tekrar tekrar konuşulması kabak tadı verir ancak ben biraz bu konuyu içimin sesiyle yorumlamak istedim.
**
Olaya yıllar öncesinden başlayarak girmek istiyorum. 2015 yılında Ankara’da Gazi Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ne kayıt yaptırmıştım. İletişim Fakültesi, AŞTİ’nin (otogarın) karşısında, Ankara’nın en yaşanabilir, en sakin bir o kadar da hareketli mahallesi olan Emek’teydi. Çocukluk arkadaşım ile beraber Ankara’yı kazanmıştık. Ev tutma hayalleri varken o zamanlar minimum kiranın 800 lira olması nedeniyle özel yurtta kalma kararı aldık. Tabi o sırada ben devlet yurduna başvurmamıştım -neyimize güvendiysem- İlk dönem özel bir yurtta kaldım. Bir ranza ve bir baza bulunan üç kişilik odaya 950 lira veriyorduk. Yıl 2015! Baktım ki odamız bir türlü ısınmıyor, yemekler olabildiğince yetersiz ve bu masraf ailemin belini büküyor ikinci dönem devlet yurdu için başvuru yaptım. Şans bu ya, yine aynı mahalledeki kız öğrenci yurdu çıktı. İkinci dönemin başında gittim yurda. 8 kişilik oda. Senden hariç 7 kişi dolanıyor odanın içinde. Alışmam zaman aldı elbet ama o dönem yaşadığım maddi rahatlığı size anlatamam. Devlet yurtlarında her sene başında güvence bedeli alınır. O dönem 195 lira güvence bedelini yatırdıktan sonra 2015-2016 döneminde 140 lira ödeyerek ‘barınabiliyordum’. Ayrıca bunun içinde sınırsız internet, sabah akşam sıcak su, her gün çamaşır suyu ile temizlenen bir oda, yemeklerde yaklaşık 10 farklı çeşit… Tabi o dönemde yarı özel devlet yurtları da vardı. Bir odada maksimum dört kişinin kaldığı, banyonun oda içinde olduğu –biz 2 duşakabini 16 kişi kullanıyorduk- yurtlar vardı. Ama tabi orada kalan arkadaşlarım da yurdun genel olarak çok kalabalık olduğundan, yemek sırasının bitmek tükenmek bilmediğinden şikayet ederdi. Bir çok yurda nazaran çok küçük bir yurtta kalıyordum tabi ben. Ve o dönemler fakültede, o semtte yaşamak için can atan arkadaşlarıma nispet yapar gibi çok uyguna barınıyordum… Her yere ulaşımı çok kolay, meşhur Bahçelievler 7. Cadde’nin dibinde, kampüse yarım saat yürüyerek bile gidebiliyorsun vs. vs.
**
Yıl 2021! 140 liraya kaldığım 1.Tip diye kategorize edilen yurt ücreti şuan 230 lira. Bana kalırsa bu dönem için çok çok iyi. Tabi 1.Tip yurtlar oldukça eski oldukları için yerine yenileri aldı. Ama yine de en lüks olan 6. Tip yurt ücretleri ise 390 lira. Ücretler çok uygun ve umut yeşerten cinsten. Ancak malesef ki sorun şu; bu ücretlere kalınabilecek kadar çok devlet yurdu yok. Özel yurtların fiyatları ise gündemden düşmüyor zaten. Bazı şehirlerde apart işleyişi de yok ki biraz daha uygun kalınabilsin.
**
Her dönemin her nesilin probleri olur, yetmeyen-artmayan burslar, krediler olur. Ama bu dönem yurtlar yetmedi, imkanlar yetmedi… Muhtemelen evinden ilk defa uzaklaşan binlerce öğrenci için heyecanla gidilen o yeni şehir bu sefer kaygılara neden oldu. Ailelerde ekonomik kaygısının yanında güvenlik kaygısına da neden oldu. Ailelere, öğrencilere; belediyeler, valilikler ve çeşitli kurum ve kuruluşlar yardımcı oldu, olmaya da devam ediyor. Böyle kriz anlarında hızlı çözümler bulunur, mağduriyet bir süre giderilir. Sonrası… Kriz dönemlerinin sonrasında sorun yine bir süre sonra gün yüzüne çıkar… Bu kriz sonrası da sorunların devam edeceğine dair rakamlar var. Hemen açıklayım; son verilere göre 203 üniversitemizde 8 milyon 240 bin 997 öğrencimiz var. 769 devlet yurdumuzda ise 719 bin 567 öğrenci barınabiliyor. Sözelci olsam da rakamlara her zaman inanırım… Aradaki büyük farkın giderilmesi için birçok yeni binaya ihtiyaç var. Kimi belediye başkanları, kimi siyasetçiler kullanılmayan binaları yurt olması için gösterdi. Eğer ki yeni bina yapmak yerine bu binalar değerlendirilirse maliyet çok çok düşer tabi ki ama bu binalar yurda uygun olarak dizayn edilebilecek mi? Konuşular, düşünülen bir çok soru ve çözüm önerisi var. Bakalım her şeyin sonunda öğrenciler mutlu olacak mı?
**
Hayatınızda sağlığı, güveni, bilgiyi ve netliği ‘barındırabilmeniz’ ümidiyle…

Yazarın Diğer Yazıları