Ak Parti’nin 326 milletvekilinden 200 tanesi çizildi. Sadece 126 milletvekili kendisine yer bulabildi. Bunların büyük bir kısmı da partinin kurucuları, grup başkan vekilleri veya bakanlar. Ama Atilla Kaya’nın sırasında hiçbir gerileme olmadı. Siyasette yer edinmek, vazgeçilmez olmak o kadar zor ki. Zoru başarmak Atilla Kaya’nın işi oldu. 7 Haziran’da 8. sıradan adaydı. Çalıştı, çabaladı, küsmedi. 1 Kasım’da 2 sıradan aday gösterildi. Vekil olduğu dönemde her daim halkın içinde, halkın menfaatine çalıştı. Ankara’ya gidip dönmeyen milletvekillerinden olmadı. Aylık mesaisinin 3/2’sini seçim bölgesinde geçiren ender milletvekillerinden oldu. Şimdiden yazıyorum. Seçimlerden sonra Atilla Kaya’yı ya partinin yetkilerinde göreceğiz. Ya da mecliste önemli bir görev üstlenecek.
TEŞKİLAT HAREKETE GEÇTİ
Atilla Kaya Torbalı’da siyasetin belirleyicisi olmaya devam edecek. Hatta İzmir’de siyasi olarak en etkili 2-3 kişi arasına girmeyi başardı. Yeni dönemde daha da güçlenecek. Siyasette çalışkanlık, birikim ve deneyim çok önemli. Bu özellikleri bünyesinden barındıran Kaya, genç yaşta elde ettiği başarıları taçlandıracaktır. Onun için bu seçim büyük önem kazanıyor. Parti teşkilatı 26 Haziran seçimine büyük önem veriyor. Her gün bir etkinlik, her taraf taranıyor. İlçe Başkanı Hasan Akbıyık, SKM Başkanı Özgür Çağlar, Gençlik Kolları Başkanı Sefer Adıgüzel ve Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez resmen seferberlik ilan etmiş durumda. Ramazan ayı, sahurlar dahil olmak üzere çok iyi değerlendiriliyor. Bu çalışmalar seçim sonucuna etki edecektir diye düşünüyorum.
BAYKARA’YA BU YAPILIR MI?
Tepeköy çarşısının en renkli ve sempatik adamı Mehmet Baykara’dır. Fakat hafta sonu resmen Belediye’nin saldırısına uğradı. Facebook hesabından günlerdir alınmayan bir moloz yığınını paylaşıp zabıtayı görev çağırdı. Günlerdir aradığı yetkililerden yanıt almayınca böyle bir yönteme başvurmuş. Vay sen misin bunu yapan. Belediye Başkanın danışmanları hemen altına hakarete varan yorumlara başladılar. Akşama kadar Baykara’yı hedef aldılar. Ardından molozu dökene ceza. Sonra internet sitesine bir haber “Baykara ihbar etti. Belediye ceza kesti. Garibanın cezasını Belediye Başkanı ödedi” falan filan. Resmen Belediye ayaklandı. Başkan ceza yiyen vatandaş ile poz verdi. Allahım bu ne iş, tam bir komedi. Baykara gibi yedi düvelle barışık, ilçede sevilen bir isim neye uğradığını şaşırdı. O Baykara ki Adnan Başkan Belediye başkan adayı olduğunda zabıtalar Görmez’in fotosunu indirmek istediğinde kavga etmiş, darp edilmişti. 30 yıldır CHP’de siyaset yaptığı halde yerel seçimde Görmez’e oy vermişti.
SOSYAL MEDYAYI TAKİP ETTİĞİNİZ KADAR…
Şimdi bir vatandaş; hakaret etmeden Belediyenin bir hizmetini eleştiremez mi? Elbette eleştirebilir. Peki, bunun karşısında ne yapmak lazım. Yapılması gereken çok basittir. Şikâyet incelenir, gereği yapılır. Ardından şikâyette bulunan vatandaşa bilgi verilir veya verilmez. Dünyanın her yerinde bu işler böyle yürür. Günlerdir kapısının önündeki moloz alınmıyorsa vatandaş ne yapacak? Sorununu gündeme getirmek suç mu? Şimdi ilçede sevilen sayılan bir vatandaş bir paylaşımdan dolayı böyle bir saldırıya maruz kalıyorsa varın siz Belediye’deki yönetim zafiyetini düşünün. Peki, bu işlerin içine giren veya danışmanların yanlış yönlendirmesi ile olayın ortasında kendisini bulan Belediye Başkanımıza ne demeli? Ayrıca keşke belediyenin yetkiler Facebook’u takip ettikleri kadar keşke sokak ve caddeleri takip etseler…
BİR SALDIRI DA OLGUN’A
Yerel seçim yaklaşırken kim aday olacak, kim olmayacak ilçede gündem oluyor. Zaman zaman bu gündem biz köşe yazarlarının da yazılarına da konu oluyor. Yerel seçim yaklaşırken ismi Belediye başkan adayı olarak geçen kişilerden birisi Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun. Bir internet sitesi, ismi belediye başkan adayı olarak geçen Olgun ile ilgili bir yazı yazmış. Başkan Görmez ile ilgili tek bir eleştiri, hakaret veya kötüleme yok. Ama gelin görün ki belediye hemen harekete geçiyor. Önce internet sitesi kuruluyor. Sonra başkan söylüyor, danışmanı yazıyor. Olgun neler yapmış neler? Vay anam vay… Bir eksik kalmış, o da çocukken çaldığı erikler unutulmuş. Ortada tarif edilmez bir panik havası ve sıkıntılı bir ruh hali var. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Her an başkanın paralı (maaşlar halkın cebinden ödeniyor) trollerinin saldırısına uğrayabiliriz.
