En düşük kiranın 5-6 bin TL olduğu Torbalı’da esnaf yüksek kiralardan bıkmış durumda. İlçenin en göze mahallelerinden birisi olan Ayrancılar’da da yüksek kiralar almış başını gitmiş. Ayrancılar’ın en hareketli caddesi olan barış Manço Caddesi’nde 30 metre kare dükkanın kirası 1,250 TL. Büyük marketlerin de tek tek açıldığı caddede kiralar 17 bin TL’ye kadar çıkıyor. Kirası, stopajı derken esnaf elindeki avucundakini kira ve vergiye yatırıyor. Herkesin bildiği gibi birçok esnaf da stopajın yüksek olmaması için kirayı düşük göstermek zorunda kalıyor. Küçük esnaf ne satacak da ayda 30 metre karelik dükkanının kirası olan 1,250 TL’yi çıkarsın. Elektrik, su, vergi derken esnafın beli kırılıyor, Sonra da 1-2 ay içinde kapatıp gitmek zorunda kalıyor. Bu duruma yetkililerin önlem alması gerekir diyeceğim ama yetkililer ne yapsın. Bence dükkan sahiplerinin insafa gelmesi gerekiyor. Sadece bu dünyayı düşünmeyin. Ayrancılar’da sadece dükkan kiraları değil, ev kiraları da uçmuş durumda. En düşük ev kirası 500’den başlıyor ve 1000 TL’ye kadar çıkıyor. İzmir’e yakın olduğu için çok rağbet gören Ayrancılar’da kiralık daire bulmak da çok zor.
MESLEK LİSESİNİN ÖNEMİ
Günümüzde maalesef işsizlik çok büyük oranda arttı, bunun nedenleri arasında başlıcası maalesef yatırım ekonomisi yerine, tüketim ekonomisinin ön planda olması. İşsizliğe şu anda en iyi çare Altın Bilezikliler, yani altın bilezik derken mesleği olanlar daha kolay iş bulmakta. Vasıfsız işçilerin iş bulma sıkıntısı kadar, işverenlerinde mesleği olanları tercih etmesi meslek sahibi olmanın öneminin arttırmakta. Tabi ki bunun ilaçları var, hastalığın tedavisinde eğer meslek lisesi mezunu değilsen devletin açtığı iş edindirme kurslarına gitmek gerek. Düz liseler kadar meslek liselerinin artması gerek ki çare üretilsin, son zamanlarda melek liselerinin artması sevindirici ama eğitim sisteminde İmam hatip liselerinin artışı dikkat çekerken elbette karşı değilim ama meslek liseleri çoğalmalı deyip, konuya dikkat çekmek isterim. Meslek liselerinin önemi kişi mezun olup iş hayatına atıldığında ortaya çıkmakta. Mesleği olan yani kolunda altın bileziği olanlar vasıfsız iş arayanlara karşı bir adım önde, işverenlerinde hem zaman kaybı, hem de kalite yönünde meslek sahibi kişilere yönelmeleri elbette önemli. İşte bu nedenle meslek liseleri artmalı diyorum. Diğer yandan tek mesleğe sahip olmak yerine birkaç mesleğe sahip olup şanslarını artırmak isteyenler ile hiç mesleği olmayıp en azından bir mesleğe sahip olmak adına ve iş bulmada mesleki sertifikanın önemi anlayanlar için devler ve sivil toplum örgütleri pek çok mesleki KURSLAR açmakta, bu kurslara ilginin artması gerek. Özellikle mesleği olmayan işsiz kardeşlerim buralara mutlaka ilgi duymalı. Milli eğitim, Çıraklık eğitim merkezi, Halk eğitim merkezleri, İş kur gibi kurumların yanı sıra sivil toplum örgütleri ve mesleki kurumlar bu kursları açmakta sevindirici tabi ki sayının artması kadar ilginin de artması gerek ki doğru yol bulunsun
POŞET AÇMAK İÇİN EL YALAYAN ESNAF
Gıda sektöründe çalışanların biraz daha dikkatli olması lazım. Bu tür firmaların daha sık denetlenmesi gerekiyor. Gerçi denetimler de bir yere kadar. İşyeri sahibinin çalışanlarına bilgi vermesi lazım. Gıda firmalarında çalışanların dikkat etmemesinden kaynaklanan sağlıksız ortam birçok kişinin sağlığını tehdit ediyor. Buna örnek vermek gerekirse poşet açmak için parmağını yalayıp, yaladığı parmağı ile size ekmeği veren fırın çalışanı. Restoranda para alışveriş yapıp aynı eli ile size yiyecek içecek ikramında bulunan garson gibi. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bir işyerinde özellikle de gıda işi yapıyorsanız dikkat etmemiz husus sattığınız ürünü kendiniz ve çocuklarınıza gönül rahatlığı ile yedirebiliyor musunuz? Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü ve Torbalı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü sık sık denetimler yapıyor. Bu denetimlerin daha sık yapılması gerekli. Gıda sektöründe çalışanların tırnak, üst baş temizliği çok önemli. Bazı firmaların müşterinin göreceği bölümleri bal dök yala kıvamındayken imalathanelerinin durumu içler acısı oluyor.
KÖYLER BOŞALIYOR
Geçtiğimiz haftalarda Çakırbeyli, Saipler, Bozköy’ü gezdim. Sokaklar bomboş. Birkaç yaşlı amca kahvenin önünde oturup sohbet ediyorlardı. Oturup bende sohbete dahil oldum. Köylerin eski enerjisini kaybettiğini ve gençlerin artık köyleri terk ettiğini söylediler. Yavaş yavaş köyler bitiyor diye de isyan ettiler. Gençler çalışmak için şehrin yolunu tutmuş. Çocuk sesi kalmamış. 60 yaş üstü dışında köyde neredeyse kimse kalmamış. Köylüler çalışmak için şehre giderken hafta sonları hobi bahçesinde vakit geçirmek için şehirliler köylere akın ediyor. Köyden ev alıp cumartesi pazar kafayı dinlemek isteyenler Bozköy, Saipler ve Çakırbeyli’ye akın ediyor. Dışarıdan gelip ev alınan en yoğun köyler buralar. Hatta dışarıdan çok fazla talep geldiği için köyde 2-3 tane emlakçı hizmet veriyor. Her gün onlarca kişi köye gelip hobi bahçesi arayışına giriyor. Durum böyle olunca da birçok ev yeni sahiplerini buluyor. Köylüler bu durumdan pek şikayetçi değil. Dışarıdan da olsa birilerinin köye gelmesi onları memnun ediyor. Bakalım köyden göçün sonuçları nasıl olacak.