Elektriğe, doğalgaza yıl boyunca gelen yüzde otuzun üzerindeki zam ile zor bir kış bizleri beklemekte. Merkez Bankası’nın faizleri düşürmesiyle yaşanan dövizde ki artış ise tüm üretim sektörünü yukarı yönlü etkilerken özellikle halkın temel ihtiyaçları içinde yer alan gıda, barınma ve ısınma giderlerinde zam olarak önümüze gelmekte. Cumhurbaşkanımızın beş büyük market ile ilgili piyasayı domine edip fiyatların düşmesinin önünde engel olarak görmesi geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Peki ama tek sorun bu beş market zinciri miydi?
Market yasasının meclisten bir türlü çıkmaması nedeniyle bu büyük market zincirleri artık mahalle aralarına kadar yayılıp özellikle küçük esnafı bitirme noktasına geldi. Çünkü bu zincirler araba lastiğinden gıdaya gıdadan nalbur ürünlerine kadar her şeyi satıyor ve çevresindeki bu işi yapan küçük ölçekli işletmelere yaşama şansı tanımıyor.
Böyle güçlenen zincirler piyasayı domine edip fiyat belirlemeye de başladılar ancak tek sorun bunlar değil üretim maliyetlerine gelen büyük zamlarda çiftçiyi, hayvancıyı ve sanayiciyi üretemez hale getirdi.
Bu nedenledir ki marketlerde fiyatlar aldı başını gitti. Burada tüm suçu bu beş markete yüklemek te biraz haksızlık olur. Yapılması geren tarımda hayvancılıkta girdi maliyetlerini düşürüp aracı sektörleri düzenli denetlemek, tarımda hayvancılıkta ve sanayide kullanılan enerji masraflarında destekleme ve döviz kurunda akıllı politikalar yürütmek olabilir. Asgari ücretin, emeklinin, tarım emekçisinin bir zam daha kaldıracak gücü kalmamıştır.