Vedat Aksu

Dolandırıcı müteahhitlere dikkat!

Vedat Aksu

Maalesef ülkemizde son yıllarda cebine 3 kuruş para koyan müteahhit oldu ve şehir merkezinde nefes alabileceğimiz yeşil alanlar neredeyse kalmadı. Mesela benim çocukken uçurtma uçurup mahalle maçı yaptığımız alanlar şuanda hep beton yığını. Pardon modern literatürde onların adı akıllı evlerden oluşan site ya da konak. İnşaat sektöründeki bu artış arazi ve gecekondu sahiplerinin de işine geldi. Yıllardır hiçbir işe yaramayan verimsiz arazileri değerlendi. Müteahhitlerde arazi sahiplerine canlı para vermek yerine kat teklif etti. Şu araziye 3 kat veririm. Yetmez bir de dükkân istiyorum pazarlıkları arasında son yıllarda bununla ilgili çok fazla dolandırıcılık olayları yaşanmaya başladı. Şehir merkezinde dededen kalma bir yeri olan vatandaş kendini şanslı hissederken bazı müteahhitler projeyi çizip henüz temel bile atmadan vatandaştan parasını peşin alıp sırra kadem bastı. Bazıları ise yıllarca inşaatı tamamlayamayıp vadettiğinin yarısı düzeyinde bile bir teslimat gerçekleştirmedi.
SÖZLEŞMESİZ ARAZİ VERMEYİN!
Buradan geçtiğimiz günlerde Karakuyu Mahallesi’nde yaşanan bir olayı anlatmak istiyorum. İlçenin tanınmış müteahhit firmalarından biri Karakuyu Mahallesi’nde yatırım yapmak için mahalleye gidip vatandaşlara niyetini açıklıyor. Kısacası köylü konuşsun, reklamım dönsün, nasılsa şehre yerleşmek isteyen elbet çıkacaktır mantığında. Derken içerisinde eski bir ev bulunan bir arazinin sahibiyle kat karşılığında anlaşıyorlar. Ama köylü firmanın adından olsa gerek hiç sözleşmeye bile gerek duymadan satış işlemlerini gerçekleştiriyor. Aradan 2 ay geçmesine rağmen müteahhittin sürekli kendisini oyalaması üzerine birilerine danışıp dolandırıldığı kanısına varan Karakuyulu köylü tapu müdürlüğüne geldiğinde ise hayatının şokunu yaşıyor. Çünkü mülkü devrettiği firma sahibi tarafından satılarak başka bir kişinin üzerine devredilmiş. Ve maalesef bu tür durumlarda sözleşme veya şahit olmadığı için de kanun önünde hak arayışların sonuçsuz kalabiliyor. Bugüne kadar bu ve bunun gibi yüzlerce olay yaşandı Türkiye’de. O yüzden buradan bir kez daha sesleniyorum. İşini ehliyle, dürüstlükle, vatandaşların menfaatlerini gözeterek yapan çok saygın müteahhitler elbette var. Ama lütfen dolandırıcıların tuzağına düşmeyin.
ÇETİN ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Bayram ziyaretleri yollarda yaşanan kazalarla yerini büyük acılara bırakırken bu Ramazan Bayramı’nda da ne yazık ki onlarca vatandaşımız yollarda can verdi. Televizyondan izleyip hiç tanımadığımız bu insanların bile ölümü içimizi acıtırken ilçenin sevilen esnaflarından İbrahim Çetin’de yolda büyük bir facia atlattı. Bayram tatili dolayısıyla 35 TRV 23 plakalı otomobiliyle memleketi Dersim’e giden Çetin talihsiz bir kaza geçirdi. Yoldan savrulan ve çukura düşen otomobil hurdaya dönerken İbrahim Çetin şans eseri kazadan yara almadan kurtuldu. Kazanın ardından sosyal medya hesabı üzerinden arabanın kazadan sonraki halini paylaşan Çetin, “Geçirdiğim talihsiz kaza için arayan soran herkese teşekkür ederim. Böyle bir kazadan burnum kanamadan çıktım. Allah’a şükürler olsun” dedi. Ben de buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
TOPLU TAŞIMA EZİYETE DÖNÜŞÜYOR
Torbalı’nın en önemli sorunlarından biri de ulaşım sırasında vatandaşlara yapılan zulüm. Torbalı- İzmir ve şehiriçi dolmuşlarında şoförlerin yer kalmamasına rağmen ısrarla yolcu alma çabaları vatandaşlarla sık sık tatsız olayların yaşanmasına neden olurken artan nüfusa rağmen sefer sayıları yıllardır bir türlü artırılmadı. Bazen herkes kendi arabasına bindiği için trafik oluyor, toplu taşıma bu işi çözer diyoruz ama fotoğrafı büyütüp baktığımız zaman da vatandaş kendi arabasına binip şehir merkezine gelmekte oldukça haklı. Kimse parasını verip tanımadığı onlarca insanlar 5 metrelik alanda nefes nefese yolculuk yapmak istemez. Ayrancılar-İzmir dolmuşunda bir vukuat daha yaşandı.

Yazarın Diğer Yazıları