Yazar 30

Google'de üste çıkmak

Yazar 30

 

Daha önce başımız sıkıştığında büyüklerimize danışırdık. Artık tüm bu dede, baba, abi görevlerini Google üstlenmiş durumda. Bir sorun mu var? Soruyoruz Google Dedemize hemen tecrübeleriyle bizleri aydınlatıyor. Sorunu çözmese bile nasıl çözüleceği konusunda dedelerimizin 100 yılda anlatamayacakları kadar çok bilgiyi 1 sn. de önümüze koyuyor. Google bu özelliği ile yalnızca dedelerimizin değil, doktorların, psikologların, danışmanların, avukatların da yerlerine göz dikmiş durumda. Doktora giden hastalar artık “bende x hastalığı semptomları var. Kan testi yapar mısınız lütfen” şeklinde görüş bildirmeye başladılar. Tüm bunlar girişimcilere ışık tutan, gidişatın nereye doğru olduğunu gösteren ipuçlarını barındırıyor. Firmaların hitap ettikleri, hedef kitlesinde bulunan kişilerin alışkanlıklarındaki değişim firmaların da buna uygun çözümler üretmeleri noktasında yol göstericidir. Pazarlamanın değişmez kurallarından biri “müşteriniz nerede ise siz de orada olmalısınız”. Prensibidir. Sattığımız ürünü alacak olan kişiler alacakları ürünü pazardan alıyorlar ise bizler pazarda olmalıyız. İnternetten arıyorlar ise internette olmalıyız.

KÜÇÜK FİRMALAR MI DAHA BÜYÜK ?

Bu değişim bir çok avantajla birlikte bazı noktalarda dezavantajlar da getirdi. Büyük firmalar ile küçük firmaların aynı şartlarda rekabet etmeleri söz konusu, birkaç bin metre kare kapalı alanda yüzlerce kişiyi istihdam ediyor olabilirsiniz. Aynı ürünü küçük bir atölyede tek başına üreten bir kişi ile internette eşit şartlarda yarışıyorsunuz. O eğer interneti daha verimli kullanıyor ise müşteri kitlesini, kendisinin sizden çok daha büyük olduğuna ikna etmesi mümkündür. Genelde görüşmelerimi gerçekleştirdiğim firma yöneticileri bu konunun önemini kendilerinden çok daha küçük ölçekli bir firmanın aramalarda daha üstlerde çıkmasıyla kavrıyorlar. Bizlere gelen talep genelde bu firmayı geçelim şeklinde oluyor.

YÜKSEKLİK KORKUSU OLMAYANLAR İÇİN

Ürününüzü işlek bir caddede mi daha iyi satarsınız ? Yoksa, mahalle arasında mı ? Sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. İşlek caddelerden daha fazla kişi geçer bu nedenle bizim ürünlerimize olan talep adeti bir o kadar artar. Arama motoru aramalarının %36,4 ü 1. Sıradaki firmaları tıklarken %12,5 i 2. Sıra, %9,5i 3.sıra yı tıklıyor. Kalan %41i ise geriye kalan binlerce sonuç kademeli olarak bölüşüyor. Yani işlek cadde ilk üç sıra, özellikle de 1. Sıra. Google’da 1. Sıralarda olmak işlek bir caddede dükkan açmak gibidir. Buna oranla kullanıcıların büyük bir bölümü en yukarıda bulunan firmaların daha büyük firmalar olduğunu düşünüyorlar. Yükseklik korkusu olanlara tavsiye etmiyoruz.

NASIL ÜST SIRALARDA YER ALIRIZ

Google temel mantıkla kullanıcılarına belirli konularla ilgili en kaliteli içeriği en iyi konforda sunan web sitelerini üst sıralara çıkartıyor. Bunun için 200e yakın kriter belirlemiştir. Bu kriterlere daha fazla uyum sağlayan firmalar daha ön sıralarda yer alırlar. Web sitemizi Google kriterlerine uyumlu hale getirmek, anahtar kelime çalışmaları ve site dışı işlemler bütününe SEO adı verilir. Türkçe açılımı arama motoru optimizasyonudur. Belirtilen kriterlere uyup uymadığımızı web sitemizin hangi kriterlere daha fazla uyum sağladığını tespit etmek için ücretsiz kullanıma açık test yazılımları bulunmaktadır. Bunlardan en sık kullanılanlarından biri woorank.com dur. Buraya web sitenizin adını girdiğinizde sizlere yüz üzerinden bir puan ile birlikte sitenizdeki eksiklikleri çok kesin olmamakla birlikte vermektedir. Web sitenizin kullanıcı deneyimi, mobil uyumlu olup olmaması, site hızı bu  kriterden bir kaçıdır. Bunu ölçmek için Google’ın Pagespeed İnsight programından faydalanabilirsiniz. İstanbul’da, tanıdığım konuşmalar yapan, tv programlarına katılan, gazetelerde her gün hafta yazıları çıkan profesyonel biri tüm şöhretimi SEO’ya borçluyum demişti. Seo parıldayan bir mücevher gibidir. Bu değeri farketmek ve kullanmakla inanılmaz sonuçlar elde edilebilir

Yazarın Diğer Yazıları